Ağır darbeden çok büyük yenilgi almış Bedir'den,
Bu, kin ateşini söndürememiş öfkelerinden.
Şam'a giden kervanı baskına uğramış Kureyş'in,
Ateşlerini şiddetlendirmiş bu intikam ve kin.
Ebu Süfyan'ın getirdiği mal Daru'n-nedvedeydi,
Bedir felaketinden, hesabı görülmemiş idi.
Kureyş'in başına gelenler Ebu Süfyan'a dendi,
Müslümanlar büyüklerimizi ölürüp mahvetti.
Artık bunların intikamını alma vakti geldi,
Sermayenin kâriyle, onlara harp açalım dendi.
Başkanların teklifini Ebu Süfyan onayladı,
Sermayeden kalan tüm kâr, ellibin dinar kadardı.
Yirmibeş bini civardan asker toplamak içindi,
Harp için büyük bir ordu toplama kararı verildi.
Millet tahrik edildi, asker toplamaya başlandı,
Şairleri, hatipleri, kabilelere yollandı.
Arapları müslümanlara tahrik, hiç zor değildi,
Çünkü, çoğu Kureyş'in ticaretiyle ilgiliydi.
Kervan gelip geçerken, onlarda bundan faydalanır,
Bu sebebeple araplar da, Kureyş içine katılır.
Bütün kabile birleşti, üçbin asker hazırlandı,
Üçbin deve, ikiyüz at, yediyüz zırhlı yayaydı.
Başta, Ebu Süfyan'ın karısı Hind olmak üzere,
Kadınlar da katılmak istiyorlardı müşriklere,
Maksat, Bedirde ölenleri askere hatırlatmak,
Orduyu kızdırıp, müslümanlardan intikam almak.
Hind'in gayretiyle kadınlar bu orduya katıldı,
Onbeş kadar kadın bu orduya katılıp rol aldı.
Bunlar müslümanların kanını içmeye and içmiş,
Bedir'de ölenler için, öç alıp kulak kesmekmiş.
Bu kadınlar def çalıp, şarkı söyleyip gidiyorlardı,
Kendi aklınca orduya, moral dağıtıyorlardı.