İsrail’in Filistin’e saldırıları protesto edildi

Sarayönü’nde Cuma namazı çıkışında İHH öncülüğünde sivil toplum kuruluşlarının desteği ile İsrail’in Filistin’e saldırıları protesto edildi, gıyabi cenaze namazı kılındı

İHH Sarayönü Şube Başkanı Mustafa Salman Öztürkçü yaptığı konuşmada, "Şunu çok iyi biliyoruz ki yıllardır İsrail'in başlattığı ve yaktığı bu ateş kendisini yakacak bir ateştir. Bugünlerde yaşanan olaylar, neredeyse bir asırdır pençelerini Filistin topraklarına geçiren İsrail'in uyguladığı zulüm ve işgal politikasına karşı bir başkaldırıdır. Filistin'de işgal edilen topraklarını savunan tüm kardeşlerimize buradan desteklerimizi ve dualarımızı gönderiyoruz.” dedi.

Sarayönü’nde Cuma namazı çıkışında İHH öncülüğünde Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Cansuyu Derneği, Ak Parti Gençlik Kolları, Sarayönü Ülkü Ocakları, Muhtarlar Derneği, Kızılay Temsilciliği ve Esnaf Odalarının desteği ile İsrail’in Filistin’e saldırıları protesto edildi, Savaşta hayatını kaybeden Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

İHH Sarayönü Şube Başkanı Mustafa Salman Öztürkçü Cuma namazı çıkışında Çarşı Camii’de yaptığı açıklamada İsrail’in düşmanca ve uluslar arası hukuka aykırı tutumuna dikkat çekti.

Filistin’de yaşananların bir işgal değil, başkaldırı olduğuna değinen Öztürkçü, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Son yüzyılda işgal güçlerinin saldırısı sonucu binlerce Filistin’li şehit edildi. Milyonlarca kadın, eşini ve evlatlarını İsrail’in hukuksuz saldırıları sonucunda şehit verdi. Çiftçilerin ekinleri talan edildi. Netanyahu hükümetinin aldığı kararlar doğrultusunda Filistin’de Yahudi olmayan hiçbir sivile yaşam hakkı tanınmadı. Gazze’nin etrafına ördüğü yüksek duvarlar ile son yüzyılın en büyük açık hava hapishanesini inşa etti. İsrail’in “ ölmesinler ama yaşamasınlar” diye adlandırdığı ambargo neticesinde yarım milyondan fazla insan sağlık hizmetleri alamadığı için hayata gözlerini yumdu.

İsrail bölgede bulunan bütün ülkelerle siyasi ve ekonomik bir yakınlaşma kurarak kendine bir kalkan oluşturmaya çalıştı. Aynı zamanda Cenin’de, Shuafat kamplarında, Nablus’ta ve Gazze’de katliamları sevinç çığlıkları ile dünyaya duyurmuştu. Apertheid rejimi İsrail’in alışkanlık haline getirdiği, her kutsal gün ve gecede saldırma ve katletme geleneği son yıllarda bir öldürme yarışına dönüşmeye başlamıştı.

“Artık Yeter”

Bizler Davos’ta, Mavi Marmara’da ve sonrasında yaşanan tüm süreçte şunu net bir şekilde öğrendik; Yeryüzünde bozgunculuk görevini üstlenmiş İsrail, hiçbir uyarıyı, kınamayı ve eleştiriyi dinlemedi. İsrail bürokrasinin, siyasetin ,istikrarın ve barışın karşısında bir tutum sergiledi. İsrail her zaman kan, gözyaşı ve baruttan beslendi. Şimdi İsrail’in anlayacağı dilden cevap verme vaktidir. Şunu çok iyi biliyoruz ki bu ateş İsrail’in başlattığı ve bir bumerang etkisi ile kendisini yakacak bir ateştir. Filistin’li direniş grupları İsrail’in vahşi politikalarına karşı sivilleri hiçbir zaman hedef almamış ve sadece askeri unsurlara saldırılarda bulunmuştur.

Bu bir işgal değildir!

Neredeyse bir asırdır pençelerini Filistin topraklarına geçiren Apertheid rejimi İsrail’in uyguladığı zulüm ve işgal politikasına karşı bir başkaldırıdır. Bu başkaldırı Rachel Corie’nin, Muhammed Durra’nın, Ahmet Yasin’in, Mavi Marmara şehitlerinin ve İsrail’in acımasızca katlettiği tüm şehitlerin bitmeyen hesabıdır.

İsrail son günlerde Nablus, Cenin, Gazze ve Filistin’in tüm bölgelerine karşı uyguladığı bu kafatasçı rejim artık yıkılmaya mahkumdur.

Filistin içerisinde direniş gösteren tüm kardeşlerimize buradan desteklerimizi gönderiyoruz. Özgür Filistin’de buluşabilmek ve özgür Mescid-i Aksa’da tekrar görüşebilmek üzere dualarımızı gönderiyoruz. YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN”

Açıklamanın ardından Filistin’de hayatını kaybeden Müslüman şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri