Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, Konya’da meydana gelen depremi farklı durumlara yormanın ve büyük depremler beklemenin bilimsel bir yaklaşım olmadığını belirterek değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal medyada ve bazı basın yayın kuruluşlarında deprem sonrası yarılmaların olduğu haberinin gerçekleri yansıtmadığını vurgulayan Arslan, şöyle konuştu: “Bu yarıklar deprem kaynaklı olamaz depremden kaynaklı yarıklar oluşabilmesi için deprem büyüklüğünün en az 6 ve üzeri olması gerekir. 5 büyüklüğünde bir depremin yüzeyde deformasyon oluşturması beklenmez. Bu yarıklar daha önce de ilimizde sıkça karşılaştığımız Karapınar’da, Emirgazi de, Altınekin dedeler de ve Tuzlukçu da görülen Asismik yarılmalardan farklı değildir.
Bu yarılmalar depremden bağımsız yeraltı su çekilmesi sonucu yüzey kırığı hattındaki bloklar arasındaki farklı kil tabaka seviyelerinin olması sonucunda yaşanan bloklar arası farklı hacimsel küçülmeler sonucunda oluşan yarılmalardır.”
KONYA’YI TEHDİT EDEBİLECEK FAYLAR
Konya ili ve çevresinde Konya’yı tehdit edebilecek faylara baktığımızda bölgesel faylar olarak nitelendirdiğimiz Akşehir Fay Zonu, Tuz Gölü Fay Zonu ve Ecemiş Fay Zonu bulunmaktadır. Bu fay zonları Konya iline 150-200 km uzaklıkta da olsa da zemin büyütmesi nedeniyle dikkat etmemiz gereken aktif potansiyelli faylardır.
HABER MERKEZİ