Konya Ovası'nın çöl olmasını istemedikleri için bu projeyi sık sık gündeme getirdiklerini ifade eden Barış Bektaş, ''Başlangıç maliyeti 100 milyar doların üzerindeki Kanal İstanbul yerine çiftçinin hayat damarı olan suyu başka havzalardan getirmeye dönük, Kanal İstanbul'un 10'da 1'i maliyetle yürürlüğe girebilecek bir Kanal Konya'yı istediğimizi söyledik. Bunu söyledik çünkü tarım biliyorsunuz uzun yıllardır Avrupa Birliği ülkelerinde yatırımların yüzde 55-60'ının yapıldığı bir alan. Makinelerin yenilemeyeceğini batılılar gördü. Ama biz bu cennet topraklarımızı hızla çölleştiriyoruz. Biz de Konya Ovası çöl olmasın istiyoruz.'' dedi.
Konya en yakın üretimi gerçekleştiren Antalya'dan yüzde 50 fazla tarımsal değer üreten bir şehir olduğunun da altını çizen Bektaş, ''Böyle bir ilde yaşıyoruz. Tabi bu il ciddi bir tarımsal üretim sağlıyor. Pancarın yüzde 31'ini, ayçeçiğinin yüzde 20'sine yakınını, havucun yarısından fazlasını, buğday üretiminin yüzde 10'unu üretiyoruz. Konya'nın ciddi bir potansiyeli var. Bu bakımdan Konya kapalı havzasına getirilecek su sadece Konya'yı değil bütün Türkiye'yi ilgilendiren bir durum. Bu nedenle biz 5-6 yıldır Konya'nın su problemine dikkat çekiyoruz.'' ifadelerini kullandı.