Konuşmasında kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanan el birliği mülkiyeti konusuna değinen Hasan Ekici, şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanan sorunlardan bir tanesi “Elbirliği Mülkiyetinde” bulunan hissedarların durumudur. Birçok parselde Elbirliği Mülkiyetinde arsa payları bulunmaktadır. Kanun, Elbirliği Mülkiyetini tek bir hisse olarak görmekte, Elbirliği Mülkiyetinden Paylı Mülkiyete geçilemediği durumda Elbirliği Hissedarlarının bir kısmı anlaşma sağlasa dahi anlaşamayan hisselerin satış aşamasında Elbirliği Mülkiyeti tek bir hisse olarak görülmekte ve satış yapılırken anlaşmak isteyen elbirliği mülkiyetindeki hisseler de satılmaktadır. Birçok ata mülkünün Elbirliği Mülkiyetinde olması ve sorun çıkaran Elbirliği Hissedarlarının hissesinin anlaşan elbirliği hissedarlarına satış yapılarak değerlendirilmesi vicdani bir yaklaşım olacaktır.”
“KANUN TASARISI, İMARLI VE KAT MÜLKİYETİ KURULMUŞ BİNALAR İÇİN DÜŞÜNÜLMÜŞ”
Kentsel dönüşüm kararı için gerekli olan salt çoğunluk konusuna da değinen Hasan Ekici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İkinci bir sorun da kanunda yapılan değişiklikle dönüşüm kararı almak için getirilen “salt çoğunluk” sistemidir. Kanun tasarısı, imarlı ve kat mülkiyeti kurulmuş binalar için düşünülmüş. Dönüşüm için “salt çoğunluk” kararı bu binalar için işlevsel bir yaklaşım olabilir. Ancak 10.000 m2’lik bir parsel ve üzerinde 20 adet ev olduğunu düşünelim. Tek bir arsa paydaşı 5.001 m2 hisseye (yani salt çoğunluğa) ve 1 adet riskli eve sahip olduğunda; Bu ev için Riskli Yapı Tespiti yaptırarak parseli uygulama alanı haline getirebilir. Bu durumda söz hakkı tek eve ve arsanın salt çoğunluğuna sahip hissedarın eline geçmiş oluyor. Kalan 19 adet ev sahibinin rızası olmadan karar alınmış oluyor. Karar sonrasında, kalan 19 evin incelenmesi ve Re’sen tespit yapılması ise ciddi problemlerin oluşmasına sebebiyet verecektir. Bu nedenle bu tür alanlarda karar almak için 2/3 oranının devam etmesi adil çözüm olacaktır.”