Sarayönü'nün en büyük sanayi kuruluşu Kompen A.Ş. Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, 2016 yılı çalışmaları ve 2017 yılı hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. 2017 yılı için bir üst segmentte yeni bir seri çıkarmayı düşündüklerini anlatan Küçükşehir, "Bununla alakalı tasarım ve patent çalışmalarını tamamladık. Kalıplarının siparişlerini de verdik. Fuara yetiştirme düşüncemiz var." dedi. Türkiye'deki anlamsız rekabetin sektöre kan kaybettirdiğini belirten Küçükşehir, Avrupa ile aynı teknolojinin kullanıldığı hatta Avrupa'dan daha iyi yetişmiş bir iş gücüne sahip olunduğunu fakat haksız rekabet yüzünden zarar gördüklerini dile getirdi.
Bütçe 2015'i tekrarladı
Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, sektör adına 2016 yılının sıkıntılı geçtiğini söyledi. Küresel ve bölgesel sorunlar yaşandığını anlatan Küçükşehir, "2016'yı da 2015 ile aynı hedefler doğrultusunda kapatırız diye düşünmüştük. İhracatta zaten 2015'te bir düşüş yaşanmıştı. Çünkü bizim ürün sattığımız eski Sovyet ülkeleri ve Irak gibi ülkeler, petrol fiyatlarının düşmesinden dolayı mali problem yaşamaya başladı. Afrika'da ise hem ekonomik, hem siyasi, hem de sosyal problemler yaşanmaktaydı. İlk altı ay hem ihracat hem de yurtiçi tarafında beklediğimizden daha kötü bir tablo vardı. Yurtiçinde Kompen ve diğer markalarımızla Doğu ve Güneydoğu bölgesinde çok güçlüyüz. Orada yaşanan olağan üstü hal, örgütün kazdığı hendekler ve oraya yapılan operasyonlar oradaki işlerin epey bir uzun süre akmasana sebep oldu. Daha sonra hem yurtdışında Afrika ve Güney Afrika'da hem de yurtiçinde talepte bir artış yaşandı ve 2016'yı 2015'te hedeflediğimiz bütçe rakamlarıyla kapatabildik." Dedi.
"Yinede başarılı görüyorum"
Amaçlarının daha hızlı büyümek olduğunu kaydeden Küçükşehir, "Dünyada ekonomik dalgalanma ve belirsizliğin yaşandığı bir yılda bu rakamları Kompen açısından başarılı görüyorum. Birçok belirsizliğe rağmen üretmeye, satmaya, ihracat yapmaya devam ediyoruz. Bu arada 2016 için koyduğumuz bazı yatırım hedeflerimiz vardı. Bunların hepsini gerçekleştirdik, hiçbirini ötelemedik. Gerek makineler konusunda gerek kalıplar konusunda yatırımlarımızı yaptık. 2017 için planlarımızda da bir geri dönüş yok. Onları da inşallah gerçekleştirmek nasip olur. Gerek Dünya Bankasının gerek IMF'nin gerekse de uluslararası finans kuruluşları Türkiye için 2017 yılında 2016'ya göre daha düşük bir büyüme rakamı öngörüyorlar. Kompen olarak 2017'yi 2016'ya göre daha iyi bir rakamla kapatacağımızı düşünüyorum. Başka da şansımızın olmadığını biliyorum." şeklinde konuştu.
"İstikrarımızı sürekli koruduk"
Kompen'in sektördeki yeri ile ilgili değerlendirmede bulunan Küçükşehir şöyle söyledi: "Üretime başladığımızda sektörde çok fazla oyuncu yoktu. 4-5 belki biz 6. firmaydık. Bugün 70'in üzerinde üretici firma bulunmakta. Markaları dikkate aldığınızda 150'den fazla marka var. Ancak bu rekabete rağmen ben şahsen Kompen'in bulunduğu yeri sağlıklı ve gelecek açısından ümitli görüyorum. Biz çok büyük bir pazar kaybı ve çok ciddi müşteri kayıpları yaşamadık. Hep söylerim bu konuda bayilerimize müteşekkiriz. Bayilerle olan ilişkimiz ticari ilişkinin bir tık daha ötesine geçmiş durumda, aidiyet duygusunu verebildiğimizi düşünüyorum. Yoksa Türkiye'de bizden sonra birçok firma çıktı. Hatta bizden daha yüksek rakamlara ulaşanlar oldu. Ama hep söylüyorum önemli olan anlık hedefleri yakalamak değil, istikrarlı olabilmek. Bir yıl Türkiye'nin en büyüğü olup, ertesi yıl onu kaybediyorsanız onun bir anlamı yok. Her yıl pazar payınızı koruyup, her yıl istikrarlı olarak o sıralamada yer alabiliyorsanız bence o daha önemli ve takdire değer."
"Üst segmentte üretim yapacağız"
2017 yılında yeni yatırım planları bulunduğundan bahseden Erdal Küçükşehir, "2017 Yılı için bir üst segmentte bir seri çıkarmayı düşünüyoruz. Bununla alakalı tasarım ve patent çalışmalarını tamamladık. Kalıplarının siparişlerini de verdik. Fuara yetiştirme düşüncemiz var. Yetiştirebilirsek bunu sergileyeceğiz. O seride ana hedefimiz üst segment tüketici grubu. Çünkü Türkiye'de son birkaç yıldır ithal ürünlere karşı bir teveccüh var. Özellikle büyük şehirlerdeki bazı projeler ithal ürünleri tercih ediyorlar ve bunu da sanki bir nimet gibi lansmanlarda müşterilerine sunuyorlar. Oysa biraz öncede söyledim Türkiye olarak biz bu sektörde Avrupa'nın ikinci büyük üretim üssüyüz. Onlardan daha iyi markalar yaratabilecek bilgi, birikim, teknoloji ve altyapıya sahibiz. Bizim tek şansızlığımız ve dezavantajımız birbirimizle olan saçma sapan rekabetimiz. Yoksa ben inanıyorum Avrupalı markalar kadar büyüklükte markalar çıkartabilirdik. Çünkü aynı teknolojiyi, aynı kalıpları kullanıyoruz. Avrupa'dan daha iyi yetişmiş bir iş gücüne sahibiz. Aramızdaki haksız rekabet bizi geride bıraktı. Bunu görerek biz üst segmentte bir tasarım yaptık. Hedefimiz üst tüketici grubu, lüks konutlar. İnşallah bunu gerçekleştiririz. Makine konusunda yatırım düşüncemiz var. Makinelerin ortalama yaşlarını gençleştirmeyi düşünüyoruz." dedi.