Avrupa’nın ortak para birimi Euro’yu kullanmadığı yıllardı.
Siirt, Yozgat ve Konya başta olmak üzere bazı şehirlerde çok ortaklı şirketler kurularak ülkemizde yatırım ve üretim için fabrikalar kurulması fikri hızla yürürlüğe giriyordu.
Başta işsizliği önleyecek bu çalışmalar, hem ülke içinden, hem de Avrupa ülkelerinde çalışan ve gurbetçi diye tabir edilen işçilerimizden yoğun destek görüyor, herkes gücü nispetinde para desteği veriyordu.
Konya da Kombassan, İttifak, Endüstri, Sayha, Katra, Kamer, Anser, Noya gibi isimlerle faaliyete başlayan çok ortaklı şirketlere her gün yenileri ekleniyordu.
Ama hepsinin bir projesi vardı ve kamuoyuyla paylaşılıyordu.
Bunların içerinde Kombassan ve İttifak daha fazla ortakla ön sırada yer almayı başardı. Yurt içinden ve dışından insanlar ülkemiz kalkınsın düşüncesiyle elinde avucunda ne varsa getirip yatırıyordu.
500 Tl veren de vardı, 50 bin Mark, 100 bin dolar da veren vardı.
Hepsinin gayesi yerli üretim için ülkemize fabrikalar kurulmasıydı. İşsiz olan akrabalarının iş sahibi olmasıydı.
Ancak yabancı ülkeleri rahatsız eden bu hamle, kendi ülkemizi yönetenlerden de beklenen desteği görmedi. O günlerin başbakanları, bakanları etkili ve yetkili olan rütbeliler çok ortaklı şirketlerin hedefe ulaşması için maalesef kıllarını kıpırdatmadılar.
Holding olan bu şirketlerin yöneticileri bazı konularda gitmedik kapı bırakmadılar.Ama fabrika için gerekli olan ve ithal ettikleri makine parçalarından çoğu gümrüklerden içeri giremedi.
Dışardan gelen paralar sahipsiz gibi görüldü.
Yatırımlar, projeler o günün idarecileritarafından yönlendirilmedi.
Temeller atıldı.
Fabrikalar yapıldı.
Konya da işsizlik bir anda düştü. Üretim yapılıyor, pazarlar aranıyordu.
İnsanların yüzü gülüyor, evine ekmek götürenlerin sayısı giderek artıyordu.
Sonra mı?
Duraklama dönemine girildi.
Çünkü önleri açılmıyor, yardımcı olacaklar kenara kaçıyordu.
Para verenler, parasına ihtiyaç duymaya başlayınca bu sistemde çöküş de başladı.
Işık gösterip Borsaya açtılar.
Ancak Hisseleri pul oldu.
Çünkü montajcılar galip gelmişti.
Bir, bir sahadan çekildiler. Ya da görünmez hale geldiler.
Borsa da hisse çoğunluğunu alan şirketin sahibi olur ya. Öyle de olmaya başladı.
Kuruluşunda emeği olmayanlar patron oldular.
Bunları niye mi yazdım.
İttifak Holding, Kule Site'yi satıyor haberini okuyunca içim acıda da ondan yazdım.
Ben gazeteci olarak o günleri çok iyi hatırlıyorum. Verilen emekleri, getirilen paraların kıymetini çok iyi biliyorum.
Yola çıktıklarımızı, yolda bulduklarımızla değiştirdik derler ya.
Bu şirketlerde işte bu sözün tam karşılığı yaşandı.
Konya’nın alın teri İttifak Holding’i şimdi kimler yönetiyor.
Bilen çok az.
Ne yapacaklar, planları, projeleri nelerdir duyan çok az.
Konya’nın incisi, bir dönemin adres bilgisi Kule Site'nin satışı için görüşmelere başlandığı KAP'a bildirilmiş.
Konyalılar Etli ekmek yiyip, ayran içip uyuma zamanı değil.
Herkes verdiği paraya sahip çıksın.
Bu paralar sokaktan toplanmadı.
Hepinizde, hepimizde sorumluluk var unutmayın.