Konya Milletvekili Ekici, Türkiye’nin Yolsuzluk Karnesini açıkladı: Durum vahim!

Türkiye’nin yolsuzluk karnesini açıklayan Gelecek Partisi Konya Milletvekili Ekici, ülkemizin 180 ülke arasında 101. sıraya gerileyerek, tarihindeki en düşük sırayı aldığını vurguladı. Ekici, Türkiye’nin 38 OECD ülkesi arasında 37., G20 ülkeleri arasında ise sondan 4. sırada yer alarak son 10 yılda en çok gerileyen 3 ülkeden biri olduğunu söyledi

Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın TBMM’de gerçekleştirilen bütçe görüşmelerinde Türkiye’nin yolsuzluk karnesine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yolsuzluk verilerini açıklayan Ekici, ülkemizin son 10 yıl içerisinde en çok gerileyen 3 ülkeden biri olduğunu kaydetti.

AK Parti’nin 2002 yılında yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele için kurulduğunu ancak bu iddiasından uzaklaştığını savunan Ekici, yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün verilerine göre Türkiye’nin yolsuzluk endeksinde tarihinin en düşük sırasında yer aldığına dikkat çekti.

Ekici, “1995’ten bu yana her yıl Yolsuzluk Algı Endeksi yayınlamaktadır. Türkiye de 1995 yılından bu yana endekste yer almaktadır. Türkiye maalesef 2022 yılında 180 ülke arasında 101. sıraya gerilemiştir. Böylece ülkemiz tarihindeki en düşük sırayı almıştır.38 OECD ülkesi arasında 37. sırada, G20 ülkeleri arasında ise sondan 4. sırada yer almaktadır. Maalesef Türkiye’nin Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki yeri 2013-2022 yılları arasında düzenli olarak gerilemiştir. 2013 yılında 53. sırada yer alan Türkiye 9 yılda 48 sıra gerilemiştir. Türkiye son 10 yıl içerisinde en çok gerileyen 3 ülkeden biri olmuştur” dedi.

SEBEPLERİNİ MADDE MADDE AÇIKLADI

Yolsuzluk endeksinde Türkiye’nin yaşadığı bu gerilemenin nedenlerini de sıralayan Milletvekili Ekici, şunları söyledi:

“Türkiye’nin bu hızlı düşüşünün temel nedenleri şunlardır; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte kamu gücü otoriter rejimlere benzer bir yoğunluk ile yürütme erkinde ve tek elde toplanmıştır. Son Anayasa Mahkemesi kararları üzerine yapılan tartışmalarda tekrar görüldüğü üzere, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerine yönelik ihlaller artmıştır. Kamu kurumlarının, özellikle de yolsuzlukla mücadelede kritik öneme sahip Kamu İhale Kurulu gibi denetleyici ve düzenleyici kurumların etkinlikleri ve işlevleri zayıflatılmıştır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Cumhurbaşkanı ve bakanlar üzerindeki gensoru, meclis soruşturması ve araştırması gibi denetleme ve hesap sorma gücü etkisizleştirilmiştir. Yolsuzlukla mücadelede karar alma ve politika geliştirme süreçleri dar bir iktidar eliti tarafından yürütülmektedir. Buna bağlı olarak katılımcılık ve halkın kararları etkileme gücü gittikçe azalmıştır.”

“KAMU İHALE KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİKLER İLE YOLSUZLUKLARIN ÖNÜ AÇILDI”

‘Yolsuzlukları bitireceğiz’ iddiasıyla iktidara gelen AK Parti’nin 20 yılda Kamu İhale Kanunu’nda yaptığı 200’e yakın değişiklikle yolsuzlukların önünü açtığına dikkati çeken Hasan Ekici, şöyle konuştu:

“Yapılan değişikliklerle Kanunun başlangıçta amaçladığı şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlük ilkelerinden uzaklaşıldı. Örneğin başlangıçta çok sınırlı sayıda olan istisnaların kapsamı hızla genişletildi. Kanunun ilk halinde istisna maddeleri (a) harfinden başlayıp (f) harfinde bitiyordu. Sadece 6 tane istisna maddesi vardı. İstisna tutulan alımların çoğu da savunma ve güvenlikle ilgiliydi, yani gizliliği olan alımlardı. Daha sonra istisna maddesindeki alfabe harfleri uzun bir listeye dönüştü. Alım yaparken ihale kanununa tabi olmak istemeyen kurumlar ve konular o kadar arttı ki adeta istisna kurala, kural da istisnaya dönüştü. Sonunda alfabedeki 29 harf bitti ve tekrar başa dönüldü. Bu sefer istisnalara (aa) olarak madde numaraları verilmeye başlandı. Yapılan bir diğer değişiklikle kanunun ilk halinde bağımsız ve özerk yapıda olan Kamu İhale Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlandı. Kurul üyelerinin atanmasında yapılan değişiklikle üyelerin güvenceleri ve kurulun bağımsız karar alma fonksiyonları ciddi anlamda budandı. Bir diğer değişiklikle Kamu İhale Kurulu’nun kamu alımlarındaki yolsuzluk iddialarını her hangi bir şikayete bağlı olmaksızın re’sen inceleme ve sonuçlandırma yetkisi elinden alındı. Bu değişiklik yolsuzluklara doğrudan kapı aralamaktan başka bir anlama gelmiyordu. Özetle KİK’in yetkileri budandı ve ihalelerin denetimi zorlaştırıldı”

“KAMU ALIMLARINDAKİ ADİL REKABET AZALDI”

2018 yılında değişiklik yapılan 21/b maddesinde hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hasan Ekici, “21/b de yapılan değişiklikle ‘can ve mal güvenliğini sağlama’ gerekçesiyle, üç şirket davet edilip ilansız, pazarlık usulü ile ihale yapmak mümkün hale geldi. Hangi ihalede ‘can ve mal güvenliğinin sağlanacağına’ da idare karar verecekti. Bunun yanında ‘yapım tekniği açısından özellik arz eden’ bir proje de artık pazarlık usulüyle ihale edebilecekti. Burada bir kısmına değindiğim değişikliklerin sonucunda şeffaflığın, denetimin ve adil rekabetin sağlandığı kamu alımlarının oranı hızla azaldı. Pazarlık Usulü ve istisna kapsamında yapılan kamu alımlarının oranı ise 2004-2022 yılları arasında yüzde 10’dan yüzde 42’ye kadar yükselmiştir” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri