Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde emekli eğitimci Seyit Emiroğlu, Konya’nın Dede Korkut’u namıyla bilinen babası merhum Mehmet Emiroğlu’nun hayatı ve hatıralarından bahsetti. İl Halk Kütüphanesi Salondaki programa MHP 19. Dönem Konya Milletvekili Musa Erarıcı’nın yansıra çok sayıda davetli katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Konya Aydınlar ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Konya’nın eğitim ve kültür hayatın önemli katkılar veren Seyit Emiroğlu’na teşekkür ederek, “Bize, son nefesimize kadar emeklilik yok. Bu hizmetleri vatana ve millete borcumuz olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Günün konuşmacısı Seyit Emiroğlu ile ilgili bilgiler de veren Güçlü, “Seyit Hocam 1950 yılında Konya’da doğdu. 27 Mayıs İlkokulu ve İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra fark derslerini vererek Gazi Lisesinden mezun oldu. Lisans eğitimini Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde yaptı, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsünde aldı.Konya Sağlık Meslek Lisesi, Sağlık eğitim Enstitüsü, S.Ü. Sağlık Yüksek Okulunda müdürlük yaptı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalında Öğretim üyesi olarak emekli oldu” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen Seyit Emiroğlu vefa duygusuna vurgu yaparak, “Günümüzde vefanın kalmadığından bahsedilir ve kısmen de doğrudur. Fakat vefayı izhar eden kurumlar da var ve Konya Aydınlar Ocağı da bunlardan biridir. İlk olarak Sille’de daha sonra da vefatının 15.yılında merhum babamla ilgili iki defa program yapan Konya Aydınlar Ocağına, Başkan Dr. Mustafa Güçlü nezdinde teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Konya’nın Botsa köyünde dünyaya gelen babasının okuma zevkini annesinden kazandığını ifade eden Emiroğlu, “Babam, kandil ışığında Kur’an okuyan annesinden sonra köyümüze görevli olarak gelen Ağazade Osman Efendi’den ders almış. Askerdeki komutanı da okuyanları seven bir insan olunca, okuma alışkanlığını geliştirmiş” diyerek devam etti.
Babası Mehmet Emiroğlu’nun mili ve manevi değerlere son derece bağlı bir insan olduğuna vurgu yapan Seyit Emiroğlu, “Aklım erdiğinde babam, 1950’li yıllarda feshedilen Milliyetçiler Derneğinden bahseder ve derneğin kaybolan kütüphanesine üzülürdü. Belki bundan mütevellit; kütüphanelerde hangi kitapların bulunduğunu tek tek kaydeder ve özelle saklardı. Konya Kütüphaneler Derneğini kurdular ve burada başkanlık da yaptı. Bundan başka, Konya Turizm Derneğinde de fahri olarak epey zaman faaliyet gösterdi” dedi.
Babasının gençliğin eğitimine de önem verdiğini anlatan Emiroğlu, “Gençliğe milli duygular verebilmek için gayret eder, kahramanlık şiirlerinin, destanlarının okunduğu şiir geceleri yapardı. Çaybaşı’ndaki bu toplantılara katılan talebeler arasından çok değerli insanlar yetişti. Eski kültürümüze çok düşkündü ilkokul çocuklarını bir lokantaya davet ederek, Amin Alayı ikramlarında bulunurdu” diyerek sözlerine devam etti.
Babasının tabiatla, toplumla ve insanlarla iyi geçinme özelliğine sahip olduğunu da ifade eden Emiroğlu, “Sözü dinlenen, tavsiyelerine ihtiyaç duyulan bir insandı. İnsanların dertleriyle dertlenirdi ve istikametinde hiç sapma olmadı. Onun kadar hikâye ve menkıbe bilen insan azdır ve bunları güncel olayların akışa uygun olarak anlatırdı. İrfan sahibi olan babamın yaşadıkları ve anlattıklarının yazılı hale getirilememiş olması önemli bir eksikliktir” dedi.
Orta halli bir devlet memuru olan babasının tutumlu ve cömert bir insan olduğuna da işaret eden Emiroğlu, “Birkaç arkadaşıyla esnaf defterlerini tutar böylelikle ek gelir elde ederdi. Noter Odasında çalışırken misafirlerine bazen lokantalarda yemek ikram eder, bazen de eve getirirdi. Belki de eve getirdiği zamanlarda dışarıda yemek ikram etme imkanı yoktu” diyerek devam etti.
Babasının tasavvufi yönünden de bahseden Emiroğlu, “Maddi imkânları geniş değildi ama (Allah beni paradan korudu) diye söylerdi. Kendisiyle murakabeyi unutmamak için de dilinin altında bir çakıl taşı bulundururdu. Yardımseverdi. İmkânları kısıtlı olan bir aileye vermek üzere birkaç defa kurbanlık koyun alıp kiraladığı araba ile sokağa kadar götürdükten sonra şoföre, (Bunu, şu eve teslim et ama benim gönderdiğimi söyleme) diye tembih etmiş. Bir zaman sonra o evin sahibi, (Mehmet ağabey, bana kurbanları senin gönderdiğini biliyorum, teşekkür ederim. Ama artık ihtiyacım kalmadı, imkânım var kendim alabilirim) demiş” ifadeleriyle anlattı.
Babası Mehmet Emiroğlu’nun yardımseverliğine bir başka örnek veren Seyit Emiroğlu, “Babam bir sabah işe giderken yolda çıplak ayaklı birini görünce çıkarıp ayakkabılarını ona vermiş ve yalın ayak eve dönmüş. Annem durumu görünce (Hanım, iyi ki ayakkabı adamın ayağına uydu. Yoksa ne yapardım?) dşyerek bir başka ayakkabını giyerek işine gitmiş” diye konuştu.
Babasının Veteriner Müdürlüğünde çalışarak oradan emekli olduğunu kaydeden Emiroğlu, “Söylediklerini yaşayan, yaptıklarıyla söyledikleri uyumlu olan bir insandı. Elinden tuttuğu insanlar arasından değerli profesörler yetişti” diyerek sözlerini tamamladıktan sonra, Mehmet Emiroğlu hakkında medyada çıkan yazılardan pasajlar okudu.
Program sonunda Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ve 19.dönem Konya Milletvekili Musa Erarıcı günün hatırası olarak Seyit Emiroğlu’na kitap takdim etti.