Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan, mevsimsel soğuk algınlığının ya da alerji zannedilen bazı vakaların da koronavirüs çıkma ihtimaline karşı uyarılarda bulundu.
Medicana'dan yapılan açıklamaya göre, koronavirüs her ne kadar bitti zannedilse de halen virüsle temas eden kişilerin olduğu görülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) son rakamlarına göre dünya genelinde bu zamana kadar bildirilen 6 milyon 936 bin ölüm, 767 milyon da doğrulanmış vaka varken; Türkiye’de 101 bin civarında ölüm 17 milyon civarında da koronavirüs vakası bulunuyor. Son dönemde testlerin negatif çıkmasına rağmen de koronavirüs vakasının görülebilmesi tabloyu ciddi hale getiriyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan, Kovid-19’un son 10 yılda dünya üzerinde görülen en büyük salgın olduğunu belirterek, "2020 yılında ülkemizde farkına varılan Covid-19 dünyadaki hemen herkesin hayatına girmiştir.
Pandemi koşulları en ağır şekilde yaşanmıştır. Pandeminin en zirvede yaşandığı iki senelik dönemde umutsuzluğa neden olan pek çok vaka görülmüştür. Tedavide elde edilen tecrübeler ve aşıların da gelmesiyle tüm dünya rahat bir nefes almakla birlikte küresel anlamda salgının travmatik yönü de düşüşe geçmiştir. Ancak yine de bu rehavete kapılmadan, kişisel önlemler alınmaya devam edilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Bulaşıcı hastalıklara karşı kişisel önlem alınması şart
Turhan, son dönemlerde koronavirüs vakalarının görülmeye devam edildiğini dikkati çekerek Kovid-19’a karşı uyarılarda bulundu ve şunları kaydetti:
"Vaka sayılarının azalmasıyla birlikte pek çok kişinin kişisel önlemlerden uzaklaştığı gözlerden kaçmamaktadır. Örneğin el hijyeninin pandemi sürecindeki gibi devam etmemesi, maske takılması gereken hastane gibi ortamlarda maskenin takılmaması bunların arasındadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarılarında olduğu gibi, bu tür virüslerin mutasyon geçirerek yeni varyantlara sebep olabileceği akıllarda tutulmalıdır.
Sadece koronavirüs değil birçok bulaşıcı hastalığa karşı da tedbir alınmalıdır. Özellikle de toplu yaşam alanlarında herkesin üzerine düşen görevi yaparak korunaklı olması önem taşımaktadır."
Testlerin negatif çıkması koronavirüs olunmadığı anlamına gelmiyor
Dünyanın son 10 yıl içerisinde birçok salgın gördüğünü ve koronavirüs başta olmak üzere maymun çiçeği, Zika, H1N1, çocuk felci, Ebola ve KKKA gibi salgınların en önemlileri olduğunu aktaran Turhan, bu virüslere karşı bağışıklığın kuvvetlendirilmesi, el hijyeni prosedürüne bire bir uyulması gerektiğini hatırlattı.
İnsanların mobilitesinin artmasıyla virüslerin bir noktadan çok uzak bir noktaya taşınmasının kolaylaştığını ve bunun için de herkesin üzerine düşen görevleri yapmasının uygun olacağını ifade eden Turhan, "Koronavirüs anlamında muayene ve testlerde viral etkenler tanımlanmasa bile bu hastalığın görülmediği anlamına gelmemektedir. İnfluenza ve koronavirüsün mutasyon kabiliyet ve olasılıkları fazladır. Şu anki süreçte eldeki koronavirüs veya influenza testleri önceki suşlara uyarlı olabileceği için testin yapıldığı kişide negatif sonuç verebilmektedir.
Bu nedenle hastalık tanımlanmasa bile solunum yolu hastalığı, alerji belirtileri olanların da grip ya da koronavirüs olabileceği akıllarda olmalıdır. Solunum yolu hastalığı ya da alerji hastalığı semptomları taşıyanların izole olması, hijyenlerine dikkat etmesi, toplu ortamlarda maske kullanmaları bulaşıcılığı önleme konusunda yardımcı olacaktır. Solunum yolu sorunları ya da alerji semptomları görüldüğünde ek tetkiklerle konunun virüsle ayırt edilmesi gerekmekle birlikte ve o yönde tedavi uygulanması koruyuculuk açısından doğru olacaktır." açıklamasından bulundu.
D vitamini önem taşıyor
Prof. Dr. Vedat Turhan, bu süreçte bağışıklığın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları aktardı:
"Bunun için gereken vitamin ve mineral takviyelerinin alınması, sağlıklı beslenilmesi, uygun egzersizlerin yapılması, sıvı tüketiminin artırılması, sigaradan uzak durulması ve kişisel hijyen uygulamalarına bire bir uyulması gerekmektedir. Özellikle D vitamini bağışıklık için önem taşımaktadır. Bu süreçte herkesin D vitamini değerlerine baktırması ve gerekiyorsa uzman hekim yardımıyla D vitamini desteği alması önem taşımaktadır."
(AA)