KURAK GÜNLER

.

Konya Kapalı Havzasında son aylarda maalesef uzun yıllar ortalamalarına göre mevsim normalleri üzerinde hava sıcaklıklar ile daha az yağışlı günler yaşanıyor. Aralık ayında girilen Kış mevsiminin olmazsa olmazı beyaz bereket -kar yağışları- Kışın ikinci ayı olan Ocak sona eriyor ama maalesef henüz görülmedi. Meteoroloji uzmanlarının ifadelerine göre atmosferin üst seviyelerinde hâkim olan yüksek basıncın “omega blokajı” etkisiyle sisli puslu isli ve kurak günler yaşıyoruz. Burada özellikle tarım çalışanlarını korkutan hadise: Kuraklık.

Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi içinde Kuraklık, “yağışların, kaydedilen normal seviyelerinin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu, arazi ve su kaynaklarının olumsuz etkilenmesine ve hidrolojik dengenin bozulmasına sebep olan doğal olay" olarak tanımlanmaktadır. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve etkisi sıklıkla uzun bir dönemi kapsar.

Kuraklığın üç farklı şekli vardır. Meteorolojik kuraklık olarak başlar, hidrolojik ve tarımsal kuraklık olarak etkisini gösterir. Her üç kuraklığın sonucu sosyo-ekonomik kuraklık olarak devam eder. Kuraklığın etkileri en fazla, suya talebin en çok olduğu zamanlarda hissedilir, ama o zaman da herhangi bir önlem almak için artık çok geçtir.

Meteorolojik kuraklık, belirli bir zaman periyoduna ait normallerden meydana gelen sapma olarak tanımlanır. Yağışlardaki azalma belirli bir zaman periyoduna ait normallerde meydana gelenden daha az ise ve azlık sürekli hale geldiğinde o zaman meteorolojik kuraklık var denilmektedir. Ancak yağışlardaki azalma anlamlı bir sapmayı ifade etmiyorsa kuraklık olarak nitelendirmek doğru olmaz.

Hidrolojik kuraklık ise uzun süre devam eden yağış eksikliği neticesinde ortaya çıkan yüzey suyu ve yeraltı sularındaki azalma ve eksiklikler olarak ifade edilir. Nehir akım ölçümleri ve göl, rezervuar, yer altı su seviyesi ölçümleri ile takip edilebilir.

Tarımsal kuraklık, Bitkinin kök bölgesinde, büyüyüp gelişmesi için yeterli nem bulunmaması durumu olarak ifade edilir. Büyüme periyodu boyunca, belirli bir bitkinin suya ihtiyaç duyduğu belirli bir kritik döneminde yeterli toprak nemi olmadığı zaman meydana gelir. Tarımsal kuraklık meteorolojik kuraklıktan sonra ve hidrolojik kuraklıktan önce ortaya çıkan tipik bir durumdur

Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklığın neden olduğu olumsuzluklar uzun süre devam ederse kamuoyunda sosyo-ekonomik kuraklık olarak kendini gösterir. Toplumda su stresi başlar, gıda güvenliği tehlikeye girer, hayat tarzımız etkilenir, yaşam kalitesi düşer. Endişe artarsa Allah korusun belki de bu iş zihinsel kuraklığa kadar gidebilir.

Biliyoruz ki; kuraklık da tıpkı deprem gibi çeşitli büyüklüklerde oluşabilen bir doğal afettir. Ancak kendini yavaş yavaş yani sinsice hissettirir. Nasıl ki suyun çoğu (sel) ölümcül ise suyun azı da (kuraklık) ölümcüldür. Her kuraklığı, küresel iklim değişikliğine bağlamak da doğru değildir. İnsanlık tarihi kuraklıklar ile doludur. Bugünkü küresel iklim değişimi problemi 1980'li yıllarda ortaya çıktığına göre, günümüzdeki kuraklık, arz ve talep ilişkisinden kaynaklanan su sıkıntısıdır.

Türkiye'de de kuraklık, normal ve bilinen atmosferik sistemler tarafından geçmişte hep oluşturulmuş ve gelecekte de (küresel iklim değişimiyle birlikte sayı ve şiddet bakımından) artarak daha fazla görülecek ve her alanda tehlike çanları çalabilecektir. Önemli olan bu riski iyi analiz edip, planlamalarımızı ve önlemlerimizi ona göre almaktır.

Bu konuda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kuraklık İzleme Sistemi 3.0 (KİS) ile kuraklık analizleri yapmakta, hava tahmini ile desteklemekte ve kamuoyunu bilgilendirmektedir. https://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/kuraklik-analizi.asp Son yayınlanan analiz:

Son üç aya ait Meteorolojik Kuraklık haritasından da görüleceği üzere başta Konya kapalı havzası olmak üzere ülkenin pek çok havzasında kuraklık etkisini göstermeye devam ediyor. Sadece Meteorolojik kuraklık değil, artık tarımsal kuraklık da tarım çalışanlarını endişeye düşürmektedir. Baraj seviyelerindeki görülen düşüşlerde hidrolojik kuraklığın habercisidir. Ülkemizin geleceğinde hayati önem taşıyan ve neredeyse her üç halini de yaşamaya başladığımız kuraklık afetiyle mücadele için seferberlik ruhu içinde harekete geçmek zorundayız artık.

Bu arada, hava tahmini de vereyim. Ocak ayında yaşadığımız haftada bir günlük yağışlı hava gibi Şubatın ilk haftasında da Pazartesi akşamı ve Salı günü yine yağış bırakıp geçmesi tahmin ediliyor. Kalın sağlıcakla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri