Sarayönü’nde yaz döneminin de nüfus yoğunluğu ile Kurban Bayramı coşkuyla kutlandı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu bayramda tatil 9 gün olmasa da 5 günlük tatili fırsat bilen şehir dışındaki Sarayönülüler, ailelerini ziyaret ederek tatillerini memleketinde geçirdi. Herhangi bir acı kazanın ve can kaybının yaşanmadığı ilçemizde, bayram tatili huzurlu geçti. Bayram sabahı yediden yetmişe herkes bayram namazı için camilere akın etti. Bayram namazının ardından vatandaşlar ilk olarak cami içerisinde bayramlaştı. Bayramın birinci gününü kurbanlarını keserek geçiren vatandaşlar, diğer günlerini ziyaretle ayırdı. Güvenlik güçleri, bayramda herhangi bir huzursuzluk yaşanmaması için ekstra güvenlik önemleri aldı. Dört günlük Kurban bayramı akraba ziyaretleri ile tamamlandı.
Sarayönü’nde yaz döneminin de nüfus yoğunluğu ile Kurban Bayramı coşkuyla kutlandı. Beş günlük tatili fırsat bilen şehir dışındaki Sarayönülüler, ailelerini ziyaret ederek tatillerini memleketinde geçirdi. Herhangi bir acı kazanın yaşanmadığı ilçemizde, bayram tatili huzurlu geçti.
Geçtiğimiz günlerde tüm İslam aleminde olduğu gibi Türkiye ve ilçemiz Sarayönü’nde de Kurban Bayramı coşkusu yaşandı. İlçe dışında yaşayanların, beş günlük bayram tatilini değerlendirmesiyle memleket hasretini dindirme arzusu Sarayönü’nde güzel bir yoğunluk yaşanmasına neden oldu.
Sarayönü’nde bayramın ilk günü bayram namazı için camiler dolup taşarken, kurbanlarını kesen vatandaşlar kurban ibadetini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadı. Kurban bayramı nedeniyle vatandaşlar yılda iki kere kılınan bayram namazını kaçırmamak için sabahın erken saatlerinden itibaren camilere akın etti. Namaz öncesi cemaate vaaz verilirken, bayramların anlamı ve önemi anlatıldı.
Sarayönü camilerinde okunan bayram hutbesinde şu sözlere yer verildi: "Bayram günlerini tıpkı Resûlüllah’ın bize öğrettiği gibi sünnet-i seniyyeye uygun biçimde idrak edelim. Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla sona erecek olan teşrik tekbirlerini unutmayalım.
“Temizlik imanın yarısıdır” buyuran Resûl-i Ekrem’in ümmeti olarak, çevre temizliğine özen gösterelim. Kurbanlık hayvanımızdan çıkabilecek kistli, hasta görünümlü et ve sakatatları mutlaka derin çukurlara gömelim. Zira sokak hayvanlarının bu etleri yemesi, hastalığın hayvanlar aracılığıyla insanlara bulaşmasına sebep olmaktadır. Ayrıca et kesim ve taksimini muhakkak temiz ortamlarda yapalım.
Bayramlar infak, ikram ve yardımlaşma günleridir. Kurbanlarımızda komşunun, akrabanın, yoksulun, yetimin ve muhtacın hakkını gözetelim. Verdiğimiz kadar kazandığımızı, paylaştığımız kadar zenginleştiğimizi unutmayalım.
Bayramların özü sıla-i rahimdir. Bayram günlerini sadece bir tatil fırsatı olarak görmeyelim. Anne babamız başta olmak üzere büyüklerimizi ziyaret edip hal ve hatırlarını soralım. Vereceğimiz hediyelerle küçüklerimizi sevindirelim. Bayram neşesine hastaları, yaşlıları ve yalnızları ortak edelim.
Bayramlar affetme ve kucaklaşma günleridir. Bu günleri fırsat bilerek, kardeşliğimize gölge düşüren çekişmelere, dargınlıklara ve küskünlüklere son verelim. Bayramın huzur ve kardeşlik iklimini hep birlikte yaşayalım.
Hutbeme son verirken aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kurban Bayramını tebrik ediyorum. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun. Bayramımız, hepimiz için nice güzelliklere vesile olsun."
Yaşlısı, genciyle camilere gelen vatandaşlar, namazın ardından cami içerisinde birbirleriyle bayramlaştı. Bayramlaşmalar cami dışında da devam etti. Sonrasında ise arife günü mezarlık ziyaretinde bulunmayan vatandaşlar mezarlıklara koşarak yaşamını yitiren aile büyüklerini ziyaret etti.