Ladikli Ahmet Ağa ile ilgili kültürel çeşitlenme (3)

Türk kültüründe geçmişten günümüze insanın ölümüyle birlikte değerbilirlik devam etmektedir.

Bugün Anadolu’da halk arasında helva dağıtımı, cenaze adına yemek verilmesi, kuran okutulması, çeşitli (7, 40, 52) gecelerde anılması, vb. gelenekle birleşmiş dini merasimlerin tamamı ölünün bu dünyadan ayrılmasıyla geride bıraktığı yakınlarının hayatından silinmediği ve ona gösterilen saygının bir ifadesidir.

Geçmişte atalar kültü içerisinde değerlendirilen bu husus önemli bir yer tutar. “Ata mağaraları, ata mezarları, yani ölenlerin defnedildikleri yerler, Türkler için mukaddestir, oralar kirletilmez, yabancıların ayak basmasına izin verilmez.

Ata mezarları muayyen zamanlarda ziyaret edilir ve bu mezarlarda ataların ruhlarını memnun edecek şekilde âyinler yapılır, kurban kesilirdi.” Öyle ki ölmüş atanın, ruhunun âdeta yaşadığına inanılırdı.

“Orta Asya Türkleri arasında, ata ruhlarının, mensup oldukları aile fertlerini, boy ve kabile mensuplarını kötülüklere, düşmanlara karşı koruduklarına inanırlardı. Bu inanca göre ata ruhları düşmana karşı, bir güç olarak savaşlara iştirak eder, düşman ordusunun yenilmesine yardımcı olurlardı.

Türkler arasında bu inanç İslâmî devrede de, yeni bir renk kazanarak devam etmiştir. Şehitlerin, yeşil sarıklı gazilerin, evliyâların, gayb erenlerinin, tıpkı ata ruhları gibi düşmanla savaşan orduya yardım ettiğine inanılırdı.”

Abdülkadir İnan konuyu günümüzle özdeşleştirerek: “Bu Oğuzların torunları olan bugünkü Anadolu Türklerin’de de eski inanç ve göreneklerin derin izlerine rastlanmaktadır. Folklorcularımızca tespit edilen alkarısı (albastı) efsanesi, uzun ömürlü olması için çocuklara Yaşar, Durmuş, Satılmış, Satı… gibi adlar vermek, türbelere ve kutlu ağaçlara, çalılara paçavra parçaları bağlamak, hastalık dolayısiyle çocuğun adını, özel bir törenle, değiştirmek kötü ruhlardan korunma maksadiyle ‘iyi saatte olsunlar’ demek gibi âdetler bu cümledendir.” demektedir.

Son yıllarda mezarını ziyaret edenlerde artış görülmesi

Bu bilgilerden hareketle bildiri konumuz olan Lâdikli Ahmet Ağa’nın mezarının ziyaretçi aldığı, hatta ziyaretçi sayılarının göreceli olarak her geçen yıl arttığı söylenebilir. Elbette ziyarete gelen kişilerin kendilerine göre çeşitli sebepleri olacaktır.

Allah rızası için, Allah dostunun mezarını ziyaret etmek istemenin yanında, Yaradan’dan çeşitli istekleri olanların onu vesile kılmayı düşünmeleri de değerlendirilebilir. Burada Ahmet Ağa’nın mezarının son yıllarda ziyaretçilerinin artması, onun bilinilirliğin artmasıyla yakından ilgilidir.

Ayrıca, dini okuma ve ilginin çoğalması, Lâdik’in Konya Afyonkarahisar yolu üzerinde bulunarak ulaşımın kolay olması ve özel araçların artması, vb. hususlar da etkili olmuştur. Burada vefat eden birinin hatırasının son yıllarda güçlü bir biçimde canlandığı söylenebilir.

***

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ YAYINLARI: 8

TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) BİLDİRİ KİTABI

Sinan GÖNEN *

*Doç. Dr. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi/Türk Halk Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı, sgonen@selcuk.edu.tr.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Araştırma Haberleri