Türk Sağlık-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Metin Töke, TÜİK’in ocak ayı enflasyon verilerini “Memur ve emekliye verilen altı aylık zam, ocak enflasyonuyla tükendi” diyerek eleştirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı. Yılın ilk enflasyon raporuna göre Tüketici fiyat endeksi (TÜFE), 2025 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 5,03, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 42,12 arttı. On iki aylık ortalamalara göre TÜFE’deki artış yüzde 56,35 olarak kaydedildi.
Türk Sağlık-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Töke, TÜİK’in Ocak ayına ilişkin açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Töke konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı enflasyon rakamlarına göre, ülkemizdeki mal ve hizmet fiyatları geçtiğimiz ay içinde ortalama yüzde 5,03 oranında yükseldi.
Ocak ayında yıllık TÜFE yüzde 42,12 olurken bu rakamlarla 2025 yılı enflasyon hedefine ulaşmanın neredeyse imkânsız olduğu görüldü. Bu rakamlara göre ocak ayında memur ve emeklilere 6 ay için verilen yüzde 6’lık zam daha ilk aydan eridi.
Elektrik, su, doğalgaz, gıda, kira gibi zorunlu harcamalara yapılan zamlar hesaba katıldığında vatandaşlarımızın doğrudan cebine yansıyan enflasyonun daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor” diye konuştu.
MEMUR VE EMEKLİ AYLIKLARI HEDEFLENEN ENFLASYONUN ALTINDA ARTIRILDI
Töke açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Ocak ayında gerçekleşen enflasyon, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisine, geride kalan 5 ay boyunca eriyen maaşlar ve daha da zorlaşan bir hayat mücadelesi olarak dönecek. Aileleriyle birlikte 25 milyona yaklaşan bir kitlenin alım gücünün sürekli düşecek olması kabul edilebilir bir durum değildir.
Bir tarafta git gide zorlaşan geçim şartları diğer tarafta yok olup giden alım gücü, kamu çalışanlarını ve emeklilerin hayatlarını adeta bir kabusa sürüklemektedir. Yılbaşında bütün ülke genelinde yaptığımız uyarılarla memur ve emekli maaşlarının hedeflenen enflasyonun bile altında artırıldığını, bu durumun adil ve sürdürülebilir olmadığını ifade etmiştik.
Bugün gelinen noktada eğer bir aylık enflasyon bütün maaş zammını bir çırpıda alıp götürüyorsa memur ve emeklinin nefes alacak halinin kalmadığı görülmelidir. Bu durumun mutlak surette önüne geçilmelidir. Ekonomiyi soğutmak, enflasyonu düşürmek amacıyla dar ve sabit gelirlilerin alım gücünü yok etmek doğru bir yaklaşım değildir. Bu rakamlar, memur ve emeklinin kış ortasında yapayalnız ve korumasız bırakıldığını göstermektedir.
Adaletli bir paylaşım iyi günde geliri zor günlerde külfeti paylaşmaktan geçer. Ülke büyürken pastadan hak ettiğini alamayan memur ve emekliler, enflasyon yükselirken de alım güçlerini kaybetmişlerdir.
Bu ay itibarı ile memurlara ek zam yapılması, refah payı ile bu artışın desteklenmesi ve önümüzdeki aydan itibaren enflasyon farkının doğrudan memur ve emekli maaşlarına yansıtılması uygulamasına geçilmezse, memur ve emekli için 2025 yılı en zor ve en uzun yıllardan biri olacaktır.
Yetkililerden beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi ve memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesi yönünde karar almasıdır.