Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, musluklardan akan büyük tehlikeye dikkat çekti. Sıhhi tesisat yapımında uzun süredir kullanılan bir maddenin çözünerek suya karıştığını, bunun da musluklardan akan suda büyük tehlike oluşturduğunu dile getiren Yıldız, bu riske karşı yapılması gerekenleri de açıkladı.
Habertürk'ten Esra Toptaş'ın haberine göre, son zamanlarda içme suları ve musluklardaki sular tehlike saçıyor. Çok uzun süredir sıhhi tesisat yapımında yaygın olarak kurşun kullanıldığını, belirten Yıldız, ”Kurşun, çok uzun bir dönem sıhhi tesisat yapmak için yaygın olarak kullanılan bir malzeme oldu” diyen Yıldız “Ucuz, paslanmaya dayanıklı ve kaynak yapılması kolay olması nedeniyle tercih edildi. Sonunda sağlıkla ilgili endişeler nedeniyle alternatif sıhhi tesisat malzemelerine geçildi.
Uzun dönemdir evlerde su boruları için genellikle bakır ve galvanizli çelik borular ile polipropilen evsaflı özel plastik borular tercih ediliyor. Ancak 50-60 sene önce yapılan binalardaki kurşun borular eğer değiştirilmediyse hala kullanımda” dedi.
Binalarda, özellikle eski evlerde kurşun borular hala kullanılıyorsa veya içme suyu tesisatında kurşun malzemeler bulunuyorsa, içme suyunda kurşun kirliliği riskinin artabileceğini vurgulayan Yıldız, kurşunun eski su borularından ya da boru bağlantılarından sızabileceğini, kurşunun çözünerek, suya karışabileceğini söyledi.
”ESKİ BİNALANR KONTROL EDİLMELİ”
Dursun Yıldız, içme suyundaki kurşun riskine karşı yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı:
“Ülkemizde bu konudaki risk seviyesinin net olarak belirtilmesi zor. Ancak Türkiye’de 19 milyona yaklaşan konut stokunun yüzde 48’inin 35 yaşın üzerinde olduğu ifade ediliyor. Bu durumda bu eski binaların su tesisatlarının, gerek neden olduğu su kaybı gerekse su kalitesi açısından incelenmesinde fayda var. Yapılan bilimsel çalışmalar ve su numunesi analizleri, çeşitli kentsel yerleşim birimlerinde suyu aynı kaynaktan alan mahalleler arasında değer farklılıkları olduğunu göstermektedir.
Bunun binaların su tesisatlarının korozyon nedeniyle hasara uğramış olmasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Bu konuda yerel yönetimler de abonelerini bilgilendirmeli ve talep eden abonelerine de su kalitesinin ölçümü ve su kullanımı konusunda yardımcı olmalıdır. Ayrıca kırsal kesimdeki çok eski konutların su tesisatlarında kullanılan malzeme ve su kalitesi açısından bir araştırma yapılması da faydalı olacaktır.”
(Habertürk)