Diyarbakır’da hunharca öldürülen Narin Güran cinayetinde yeni detaylar ortaya çıktı. Amca Salim Güran'ın beyaz arabasıyla kameraya yansıyan görüntüleri ve ailenin jandarmayı yanlış yönlendirmesi şok etti.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili baş şüpheli amca Salim Güran'ın aracıyla birlikte görüntüleri açığa çıktı.
Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, Narin’in kaybolduğu gün birden fazla asılsız ihbarda bulunulduğu, bu ihbarları yapanların da yakalanmamak için telefonlarındaki sim kartı çıkarıp sadece acil aramalardan yalan ihbarlarda bulundukları belirlendi.
AMCA SALİM GÜRAN’IN BEYAZ ARABASI OKUL KAMERASINA YANSIDI
Sözcü Gazetesi'nden Özgür Cebe'nin haberine göre Narin’in saat 15.15 ile 16.40 saatleri arasında öldürüldüğü belirlenmesine rağmen jandarmaya saat 18.00’den sonra kaybolduğuna dair gerçek dışı bilgiler verildiği ve amca Salim Güran’ın da köyde 18.59’da okul kamerasına yansıyan beyaz aracıyla hızla geçiş yaptığı tespit edildi. Amca bu görüntülerle ilgili köyde şüpheli bir araç gördüğünü ve bu aracı takip ettiği şeklinde kendini savundu. 112’ye yapılan bir ihbardaki profesyonellik ise adeta dudak uçuklattı.
JANDARMAYA SİKMARTSIZ TELEFONLARDAN İHBAR YAPILMIŞ
HTS kayıtları ve sinyal baz bilgilerinden kimin arandığı tespit edilmesin diye Narin’in kaybolduğu gün jandarmaya sim kartsız telefondan iki ayrı ihbar gitti. Bu ihbarın birinde Narin’in büyükbaş hayvan taşıma işlerinde kullanılan arkası açık bir kamyonetin kasasında görüldüğü, bu kamyonetin Tavşantepe Köyüne komşu köy olan Gönenli Köyü'ne doğru gittiğine dair yalan ihbarda bulunuldu.
Yine sim kartı çıkarılan bir telefondan köyün yakınlarında beyaz ve gri renkli bir aracın görüldüğü bu araçların köyün çevresinden hızla uzaklaştığı için Narin’in bu araçlar tarafından da kaçırılmış olabileceği ihbarı yapıldı. Bu araçların uzun uğraşlar sonucu plakalarının tespit edilerek yakalandığı ve şüpheli oldukları için jandarma komutanlığına çekilerek burada olay yeri inceleme ekiplerince saatler süren DNA incelemesine tabi tutulduğu ortaya çıktı.
Kamyonetin gerek kasasında gerekse içindeki şoför ve yolcu koltuğu ile tavanlarında, aracın ön göğüs bölgesinde ve torpidosuna kadar delil numaraları bırakılarak biyolojik bulgu ve DNA örnekleri arandığı, oysa ailenin bu ihbarlarla dikkatleri köyden uzak tutmak için yaptığı ve bunu yaparken de kimlikleri tespit edilmesin diye sim kartsız telefonlardan ihbarlarda bulundukları tespit edildi.
DİKKATLER KOMŞU KÖYLERE ÇEKİLMİŞ
Telefondaki sim kartın çıkarılarak sadece acil aramalar üzerinden 112’nin aranarak ihbarda bulunulduğu için bu ihbarı yapanların HTS kayıtları ve telefon sinyal baz bilgileri ile kim olduklarının belirlenemediği bildirildi. Yine bu asılsız ihbarlarla jandarmanın ilk günden itibaren arama faaliyetleriyle ilgili dikkatlerinin farklı bölgelere, hatta komşu köylere yönlendirilerek deredeki arama faaliyetlerinin sekteye uğratıldığı ortaya çıktı. Jandarma ekipleri, bölgeyi gören farklı kameralardan yaptıkları araştırmada, köyün çevresinde dolanan beyaz renkli aracın Narin’in amcası Erhan Güran’a ait olduğunu belirledi. Ancak bu araştırma saatlerce sürdü ve küçük kızın kaybolduğu gün jandarmanın tüm dikkati farklı yönlere çevrildi.
KAMYONET VE ARAÇ İHBARLARI İLE JANDARMA DEREDEN UZAK TUTULMUŞ
Yine eş zamanlı olarak köydeki okul kamerası kayıtlarında amca Salim Güran’ın aracının saat 18.59’da köyün içinden hızla köyün dışına doğru uzaklaştığı belirlendi. Jandarma tarafından iyileştirilen bu görüntüler amca Salim Güran’a sorulduğunda, “Köyde yabancı şüpheli bir aracı gördüm. Durmayınca kaçmaya başladı. Bende onu kovalıyordum, belki Narin’i kaçırmış olabilirler diye” şeklinde kendini savundu.
Ancak daha sonra yapılan araştırmalarda amca Erhan’a ait beyaz araç, amca Salim’e ait araç ile küçük kızın Gönenli Köyü'ne doğru gittiği ileri sürülen açık kasa kamyonet ve gri renkli araçlarla ilgili ihbarların aslında jandarmayı ilk gün dereden uzak tutmak için yapıldığı tespit edildi.