Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan mübarek Ramazan ayına tekrar ulaşmış durumdayız.
Öncelikle bu manevi ve mübarek ayın size, ailenize, ilçemize, ülkemize ve tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini diliyorum.
Geçmiş dönemlerin daha coşkulu daha nostaljik zamanlarını hatırlatarak genelde her Ramazan ayında kullandığımız bir söz vardır; “Nerede o eski ramazanlar”
Evet, bu yıl gerçekten “Nerede o eski ramazanlar” diyeceğimiz bir ramazan yaşıyoruz.
Tüm dünyayı etkisi altına alan dünya genelinde şu ana kadar 200 bin ölüme neden olan Covid 19 salgını nedeniyle bu yıl o eski coşkulu ramazanları yaşayamıyoruz.
İbadetlerimizi evlerimizde yapmak durumundayız. Teravihleri Cuma namazlarını yani cemaatle beraber kılınması gereken ibadetlerimizi yerine getiremiyoruz.
İftarlarda bir araya gelemiyoruz.
Geleneksel eğlenceler, ramazan davulcuları, diğer etkinlikler yok.
Evet, “Nerede o eski ramazanlar”
Hep birlikte dua ediyor ve umuyoruz ki inşallah bir an önce bu salgın hastalıktan kurtulur, özlediğimiz o eski günlere kavuşuruz.
***
Umut verici gelişmeler var
Gündem malum koronavirüs…
Çinde başlayıp tüm dünyaya yayılan koranavirisü nedeniyle dünya genelinde bütün insanlık korku ve endişe içerisinde.
Şu ana kadar tespit edilebilen vaka sayısı 3 milyona ulaşırken hayatlarını kaybedenlerin sayısı 200 bini aştı.
Ülkemizde de vaka sayıları gün geçtikçe artıyor.
Ancak umut verici gelişme her geçen gün iyileşenlerin sayısı tespit edilen vaka sayılarını geçmeye başladı.
Yinede günlük yüz kişi civarında vatandaşımız hayatını kaybediyor ve ne yazık ki biz diğer ülkelerdeki ölüm sayıların duydukça kendi durumumuza sevinir duruma geldik.
Hepimizin ortak temennisi elbette ki bu salgına bir çözüm bulunması.
***
Mal canın yongası
Zorluklarla elde edilen mal da cana yakın değer taşır. İnsan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar.
Bu durumda atalarımız ne demiş; “Mal canın yongasıdır”
Sağlık elbette ki en büyük hazinemiz.
Ne kadar çok mal-mülkünüz olsa da sağlığınız bozulduysa gözünüz hiçbir şey görmez.
Koranavirüs salgını nedeniyle ekonomik olarak olumsuz etkilenmeyen sektör neredeyse kalmadı.
Elbette ki sağlık hepimizin önceliği, Ne var ki ekonomik olarak ta ayakta kalmak durumundayız. Hepimizin geçimini sağlamak, borçları ödemek, ailemizi geçindirmek vs. gibi sorumlulukları var.
Yaklaşık iki aydır birçok işletme kapalı. Birçok kişi işten çıkarıldı.
Hükümet yetkilileri destek paketi adı altında bir şeyler açıklıyorlar ama maalesef bunlar yeterli değil.
Vatandaş bu güne kadar bir şekilde birikmişinden idare etti ama nereye kadar dayanabilecek.
Bu işin birde psikolojik durumu var.
Borçlar ertelendi demek insanları rahatlatmıyor. Sonuçta bu borçlar katmerli olarak geri gelecek.
İşin özü insanlar şu an yaşadıkları durumda zaten ekonomik çöküntü içerisindeler üstüne bir de gelecek kaygısı yaşıyorlar.
***
100 yıl coşkusu...
Malum covid 19 salgını nedeniyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100 yılı bu yıl evlerde kutlanmak zorunda kaldı.
Yüzüncü yıl gibi anlamlı bir zamanda bu kutlamaların çok görkemli bir şekilde okullarda, spor salonlarında, stadyumlarda, sokaklarda kutlanması elbet ki çok muhteşem olurdu.
Ama mademki bu salgın buna izin vermedi bu bayramın evlerde balkonlara büyük bir coşku ve heyecanla kutlanması, hep birlikte marşların okunması da ayrı bir değer taşıdı.
Çocuklar ve aileleri bu anlamlı ve dünyada tek olan bayrama çok güzel bir şekilde hazırlandılar. Ve belki de ilk kez anne babalar bu bayramda çocuklarıyla daha güzel vakitler geçirdiler diye düşünüyorum.
Tüm çocuklarım bayramı kutlu olsun...