Eğitim-İş Sendikası Konya Şubesi, öğretmenlerin içinde bulunduğu sıkıntıya dikkat çekmek için pankartlı ve broşürlü eylem yaptı.
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul ve sendika üyeleri, Gedavet Parkı'nda stant açarak, sorunlarını dile getirdi.
Stantta vatandaşları bilgilendiren Eğitim-İş üyeleri, “Barınamıyoruz, geçinemiyoruz ve yaşayamıyoruz” yazılı pankartlarla öğretmenlerin haklarına dikkat çekti.
Burada yaptığı konuşmada tüm kamu emekçiler gibi eğitim emekçilerinin de geçinemediğini vurgulayan Ertuğrul, “Mesleki haklarımızı seçimlerden seçimlere hatırlayan yöneticiler, sarı sendikaların da yardımıyla bizlerin tüm taleplerini bir dönem daha askıya almıştır. Tüm kamu emekçileri gibi eğitim emekçileri geçinemiyor, haklarına kavuşamıyor, ailesinin ihtiyaçlarını gideremiyor, her ay borç batağına biraz daha batıyor, yanlış politikalar nedeniyle toplumda hak ettiği saygıyı göremiyor. Bu duruma çözüm üretmekle yükümlü olan Milli Eğitim Bakanlığı ise tüm bunları beyaz önlük gibi dayatmalarla, yeni model mülakatlarla ve süslü açıklamalarla hakikati örtmeye çalışıyor. Yine bir plansızlığa imza atan MEB, daha önce uzaktan yapılan seminer çalışmalarının ara tatilde yüz yüze yapılacağını açıklayarak öğretmenlerin dinlenme hakkını da gasp ediyor, tatil için program yapmış öğretmenleri mağdur ediyor. Angarya Anayasa’nın 18. maddesince yasaklanmış, çalışanların dinlenme hakkı Anayasa’nın 50. maddesi uyarınca güvence altına alınmışken böyle bir uygulama kabul edilemez” dedi.
“HAKSIZLIK KARŞISINDA SESİMİZİ DUYURANA KADAR HAYKIRACAĞIZ”
Eğitim-İş olarak eğitime ve çocuklara sahip çıkmaya devam edeceklerini kaydeden Ertuğrul, “Bizleri sefalete sürükleyen TİS açıklanır açıklanmaz tepki göstermiş, okullarda ve işyerlerimizden seslenerek, bu rezaleti kabul etmeyeceğimizi söylemiştik. 15 Eylül’de yaptığımız bordro eylemlerinde, ülkenin geleceğinin mimarı olan eğitim emekçilerine verilen ücretlerin ne kadar trajikomik olduğunu belgeleriyle göstermiştik. Bugün itibariyle tüm illerde stantlar ve sembolik çadırlar kurarak, broşürler dağıtarak sesimizi duyurmaya devam ediyoruz. Mesleki onurumuza, demokratik hak ve taleplerimize, çocuklarımızın laik, bilimsel, demokratik, parasız ve eşit eğitim hakkına sahip çıkmak için mücadelemizi ve sesimizi büyütüyoruz. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. Durmayacağız. İnsanlık onuruna yaraşır ücretlerle insani koşullarda çalışma hakkımız için öne sürdüğümüz talepler yerine getirilmedikçe eylemliliğimizi günden güne artıracağız. Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti, dünyada öğretmenlerin en kötü koşul ve ücretlerle çalıştığı bir ülke konumuna dönüştürülemez. Haklarımızı ve taleplerimizi sağır kulaklara işittirmek için, tıpkı öğrencilerimize öğrettiğimiz gibi haksızlık karşısında sessiz kalmayacağımızı vurgulamak için sadece eğitim emekçilerini değil, tüm halkımızı mücadelemize omuz vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.