Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı – Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı nca Ankara da düzenlenen ve gazetemiz Konya Postası nın davet edildiği “Basın Bilgilendirme Toplantısıâ€na katıldık.
Toplantıya Türkiye nin değişik 13 ilinden seçkin basın mensupları katıldı.
Program 2014-2020 yıllarını kapsayan hibe projelerinin belirlenmesini sağlamaya yönelik bir toplantı.
Buradan elde ettiğim bilgileri önümüzdeki günlerde paylaşacağım.
Öncelikli olarak toplantıda Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Müsteşarı François Begeot un olması benim açımdan çok iyiydi.
Çünkü, bir AB temsilcisine son yıllarda özellikle Almanya, Hollanda ve Avusturya hükümet temsilcilerinden AB ile ilgili küstah Türkiye açıklamalarının ne anlam taşıdığını sorma fırsatım olacaktı.
Sordum da.
Konu siyasi diyerek geçiştirdi.
Şu gözlemimi tekrar hatırlatmakta fayda buluyorum.
AB üyesi ülke temsilcileri hakikaten masada çok güzel konuşuyorlar.
Çünkü sizin ülkenizi karış, karış gezip açık yürekli ve sinsi siyaset bilmeyen ülkemizin kaliteli ve karakterli insanından aldıkları bilgiyi kendilerince yorumlayıp size aktarıyorlar.
AB yi çok büyük güç, bizim de ülke olarak sanki bu güce çok ihtiyacımız varmış gibi algı oluşturmaya çalışıyorlar.
Tabiri yerinde ise sizi etkilediklerini sanıyorlar.
Fransız Begeot un yaptığı da bundan farklı değildi.
Programın konusu farklı olduğu için ‘doğru cevabı almakta ısrarcı olmadım.
Ama programda Türk insanı ile ilgili söylediği şu sözlerini paylaşmak istiyorum.
“Çok misafirseversiniz.
Gittiğimiz yerlerde bize herkes evini açıyor.
Çok güzel yemekler ikram ediyorsunuz.
Yeniliğe açıksınız.
Yardımsever, hoşgörülü ve sevgi dolusunuzâ€.
Avrupa da Fransa dahil Almanya, İngiltere, İtalya ve diğer ülkelerine gidenler bilir.
Hiç misafirperver değiller.
Başka ülkeden hele, hele Türkiye den gelen misafire evlerini açmazlar.
Hiçbir şey ikram etmezler.
Yeniliğe açık değiller.
Yardımı sevmezler.
Hoşgörü ve sevgi anlayışları sadece menfaat ilişkisine bağlıdır.
Sömürmeyi severler.
İnsani değer taşımayan bu özelliklerine rağmen şöyle konuşuyorlar.
“Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz. İnsanların birlikte yaşamaktan memnun olacağı daha iyi bir dünya inşa etmek istiyoruz.â€
Örnek mi soruyorsunuz?
İstiklal Harbi dönemimizden değil sadece son yıllardan vereyim.
Afganistan, Irak, Suriye, Libya ve Arakan da yaşananlar.
Bir de desteklerini esirgemedikleri tüm terör örgütleri.