İnsanlık küfür, şirk dumanları arasında kalmış,
Bunların bir  kurtarıcıya  ihtiyaçları  varmışÂ .
Allah'ın Rasülü, Allah tarafından gönderildi,
Getirdiği İslâm rahmetiyle, ölümden diriltti.
Bu bakımdan insanlık, varlığını O'na borçludur,
Bunu sezmiyorsa insan, hayatı-mematı boştur.
O'nu görmeyen gözler kör,duymayan kulaklar sağır,
O'na gitmeyen yol  dikenli,  kapılar çarpıcıdır.
O'na bağlanmayan bütün sistemler,ölü gibidir,
O'nun yolundan gitmeyenler, ızdırap içindedir.
O'nun kurtarıcı da'veti ile, dirilmeyenler,
Perişandır, bunalımlar, ızdırap içindedirler.
Bu sebeple diyoruz ki, insan huzur diliyorsa,
Bunalım ve perişanlıktan kurtulmak istiyorsa,
Son elçi,tek önder,Peygamberimizin müjdesine,
Mecburdur koşmaya, uyarısına  ve da'vetine.
Asla bir şaşma göstermeden, O'nun yolunu bulmak,
Ve  zorundadır, O'nun gibi  yaşamaya  çalışmak.
O'nun hakkında  Cenâb-ı Hak, aynen şöyle söylemiş:
''Şüphesiz sen büyük bir ahlâk üzerindesin'' demiş.
İşte Allah Rasülü, şerefli dinimiz İslâm'ın,
Tümünü şahsında toplamış, fazilet ve ahlâkın.
O, üstün bir  ahlâk ve  fazilet  abîdesi idi,
Bunu O'na, Peygamber gönderen Allah söylemişti.
Sevgi,şefkat ve merhamet, O'nun bütün hayatında,
Bir güneş  gibi parlardı, O'nun  dünya  yaşamında.
Herkesi sever, büyük-küçük, zengin-fakir demezdi,
Toplardı, şefkât ve merhamet kapısında hepsini.
Kimsenin kalbini kırmaz, daima güzel söz söyler,
Zaman gelir,  çocukların oyununa  eşlik eder.
Onlarla oynar, çocuklara güler yüz gösterirdi,
Çocuklerı çok sever, onlara  latife ederdi.
Tek önder, Allah Rasülü sade bir hayat yaşardı,
Yemesi sade idi, sofradan doymadan kalkardı.
İslâm devletinin başkanıydı ama hayatına,
Hiçbir zaman lüks ve israf girmemiş yaşamına.
İçine hurma lifi doldurulmuş bir yastık vardı,
Serveti de, kuru bir yatak,küçük bir su kabıydı.
O'nun binyüz onbir odalı beyaz sarayı yoktu,
Tek odalı bir evi vardı, ama çok huzurluydu.
Peygamberi  yatarken kuru bir hasır üzerinde,
Ömer görmüş, hüngür hüngür ağlamış Peygamberine.
Kendisine bir yatak temin edilmesi istenmiş,
''Benim dünya ile ne işim var'' cevabını vermiş.
''Ben bu dünyada, bir ağaç altında gölgelendikten
Sonra  bir  yolcu  gibiyim, orayı  tekedip giden.
Allah bizleri O'nun nurlu yolundan ayırmasın,
Mevlamız hepimizi, O'nun yolunda daim kılsın.