Türkiye'yi yasa boğan 6 Şubat depremlerine Adıyaman'da yakalanan Göksu, 7 katlı bir yurdun enkazı altında kaldı. Üç gün sonunda Zonguldaklı madenciler tarafından kurtarılan Göksu, uçak ambulansla Ankara'ya getirilerek Etlik Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Hayati risk taşıdığı için iki bacağı ampute edilen genç kız, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde yaklaşık 1 yıldır devam eden tedavi ve protez uygulaması sayesinde ayağa kalkmayı başardı.
Tedavisi devam ederken masa tenisine başlayan ve bir yandan da yeniden üniversite sınavına hazırlanan Göksu, azim ve umutla dolu hayallerini, AA muhabirine anlattı.
"İlk ayağa kalktığım süreci unutamıyorum"
Zor günleri geride bırakmak için çaba sarfettiğini, şu an tedavi sürecinin çok iyi gittiğini vurgulayan Göksu, üç aydır protezleriyle ayakta durabildiğini kaydetti.
Hastanede tanıştığı masa tenisi ve para karateyle yaşam motivasyonunun arttığını, bunun üzerine tekrar üniversite sınavına hazırlanmaya başladığını belirten Göksu, sözlerine şöyle devam etti:
"İlk ayağa kalktığım süreci unutamıyorum. Üç ay önce protezlerim ilk takıldığında çok ağrı yaşamıştım, 'dayanamıyorum bu ağrılara, ben bunu yapamayacağım' demiştim. Ama doktorlarım, babam asla pes etmemem için beni devamlı teşvik etti. Ağrılarım zamanla geçip, gerçekten ayağa kalkıp yürüdüğümde yaşadığım mutluluğu anlatamam, 'bugünleri görecek miydim' diye düşündüm. Bana destek olan hocalarıma, arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ederim."
"Beni kurtaran madenci abilerimi ziyaret edeceğim"
Göksu, hastanedeki uzun süreçli tedavisinde doktorlar ve hastalarla aile gibi olduklarının altını çizerek, "Taburcu edildiğimde ilk olarak çok özlediğim kardeşlerimi ardından da beni kurtaran madenci abilerimi görmeye gideceğim. Spora da devam edeceğim ve üniversite sınavı için çalışmalarımı sürdüreceğim. Artık inşallah daha güzel bir hayat beni bekliyor." şeklinde konuştu.
Göksu, hayallerini şu sözlerle dile getirdi:
"Lisede ebe yardımcılığı bölümünü bitirdim, hep sağlıkçı olmak istedim. Artık ebelik yapmam zor belki ama üniversitede tıbbi sekreterlik okumayı hedefliyorum. Her durumda bir sağlık çalışanı olmak istiyorum. Çünkü birilerine yardım edebilmek çok güzel bir duygu. Deprem sonrası hastanede hemşireler bize damar yolu açarken bile canımız yanmasın diye uğraşır, duygulanırdı. Ablamız, abimiz gibi yaklaştılar hep. Bu beni çok etkiledi. Onları kendime örnek aldım, ileride onlar gibi olmak istiyorum."
Songül Göksu, benzer süreçlerden geçen hastalara da umutlarını kaybetmemeleri, yaşama sımsıkı sarılmaları çağrısını yaptı.
"Pozitifliği sayesinde tedavide çok hızlı ilerleme kaydetti"
Songül'ün tedavi sürecini yürüten hekimlerden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde görevli Uzm. Dr. Bengü Türemenoğulları, genç kızın ampütasyon işleminin ardından tam olarak iyileşme sürecinin beklendiğini, ardından fizik tedaviye geçildiğini ifade etti.
Önce geçici protezlerle alışma ve uyum sürecini atlatan, ardından kalıcı protezleri planlanan Songül'ün sürecinin çok iyi gittiğini belirten Türemenoğulları, şöyle devam etti:
"Kalıcı protezleriyle uyguladığımız fizik tedavi programları sonucunda Songül'ün toplumsal adaptasyonu sağlandı. Songül çok sıcak kanlı, pozitif ve tedaviye uyumlu bir hastamız. Bu sayede tedavisinde de çok hızlı ilerleme kaydetti. Hastamız şu anda düz zeminde, rampada, merdivende kendi başına, bağımsız olarak yürüyebiliyor. Yakın zamanda da Songül'ün taburculuğunu planlıyoruz, belirli aralıklarla kontrol ve takipleri olacak. Amacımız, hastamızın ömür boyu kendi hayatını idame ettirebilmesini sağlamak."
"398 depremzede hastamıza yatarak rehabilitasyon hizmeti verdik"
Ampute hastaların fizik tedavilerinin uzun bir süreci kapsadığına, uzman hekim, fizyoterapist ve psikologların içerisinde olduğu multidisipliner bir yaklaşımla planlandığına dikkati çeken Türemenoğulları, şunları kaydetti:
"Etlik Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemizde 398 depremzede hastamıza yatarak rehabilitasyon hizmeti verdik. Hastalarımızın çoğunda fizik tedavi süreci oldukça zor ve meşakkatli olan, amputasyon, sinir hasarı bulunuyordu. Birçok hastamızı şifayla taburcu edebildik, şu an az sayıda hastamız var, onların da taburculuklarını yakın zamanda planlıyoruz."
Türemenoğulları, protez uygulanan hastaların bağımsız hareket edebilmeleri için mutlaka uzun süreli fizik tedavi ve eğitim alması gerektiğini vurgulayarak, "Depremzede hastalarımız uzun süredir bizlerle birlikte, tedavi süreçlerinin her basamağına eşlik ettik, onlarla aile gibi olduk. Hastalarımızın sağlıklı olduğunu görmek bizler açısından çok mutluluk verici." diye konuştu.