Anadolu da ‘Yiğitlik yürektedir’ derler.
Bu söz İstiklal Harbin de silah ve teçhizatsız düşman askerlerimin üzerine atılan Türk milletinin evlatlarının kahramanlığının tezahürüdür.
Bizde ayrıca ‘vatan sevgisi imandandır’ sözü de vardır.
Hatta kırmızı çizginin işareti ‘Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır’ sözüyle ilan edilir.
Çanakkale açıklarındaki balıkçımızı gördünüz.
Teknesinden, tam donanımlı Yunan Sahil Güvenlik timine yiğitlik dersini verdi.
Ne dedi ?
"O an bizi vurabilirlerdi ama bunu düşünmedik. Bu vatan sevdası, bulunduğumuz alanları koruma aşkı böyle durumlarda başka bir şey düşünemiyorsun"
Olayı bir hatırlatayım.
Gökçeada ile Semadirek Adası arasındaki Zürafa Kayalığı’nda olta balıkçılığı yapan İlker Özdemir isimli balıkçı, teknesiyle uluslararası sularda olmasına rağmen bir süre sonra Yunan Sahil Güvenliği’nin tacizine maruz kaldı. Türk teknesinin yanına yaklaşan Yunan botundaki askerler uluslararası karasularında olmasına rağmen "burası Yunan Denizi" diyerek Türk balıkçı teknesini bölgeden uzaklaştırmak istedi. Yunan askerlerinin dakikalarca süren tacizine kahramanca direnen İlker Özdemir, Yunan askerlerine seslenerek "Burası uluslararası karasuları; cesaretiniz varsa gelin, müdahale edin. Ama siz ancak kaçarsınız, birazdan Türk Sahil Güvenliği gelir, arkanıza bile bakmadan kaçarsınız. Siz hep böylesiniz" diyerek kahramanca kafa tuttu.
Balıkçı teknesindeki kamera tarafından saniye saniye kaydedilen olay esnasında Türk balıkçının sert çıkışına dayanamayan Yunan Sahil Güvenliği, bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.
Bu Yunanlılar her halde hiç uslanmayacaklar.
Dün de böyleydiler. Bugün de böyleler.
Bunlarla İstiklal harbinden sonra bir de Kıbrıs anımız var.
Halen Kıbrıs ta yaşayan Fazlı kardeşim balıkçı olayı duyunca, Sabri paşanın anılarından alıntı olduğunu belirttiği hatırayı göndermiş.
Bize de paylaşmak düşer.
16 Temmuz 1974 günü Bolu Dağ Komando Tugayından kutsal bir görevin ifası için 280 araçla yola çıkıldı.
Sadece geceleri yolculuk ederek 1.100 km yol kat edip Ovacık’a varıldı.
20 Temmuz günü 72 helikopterin katıldığı dünya savaş tarihinin en büyük havadan taşınır birlik operasyonuyla Mehmetçiğimiz Kıbrıs’a indi ve hemen görev bölgelerine intikal etti.
Tugay Komutanı Tuğgeneral Sabri Demirbağ komutasında gece Rum saldırılarına tek adım geri atmadan kahramanca direndiler.
Ertesi gün ev ev, apartman apartman çatışmalar başladı.
Rumlar, Barış Gücünün kontrolünde olan bölgeler de dahil olmak üzere bütün evleri beton mevzilerle güçlendirmişlerdi.
Buna rağmen 14 saatte yerle bir edildi.
“Girne tarafında 60 km lik sahili kontrolümüz altına aldık” diye açıklama yaptı Tuğgeneral Demirbağ ve devam etti :
“Bize ateş etmeyene ateş etmiyoruz, esir alıyoruz. Şu ana kadar 600 civarı esirimiz var. Esirlerimiz arasında kadınlar ve çocuklar yok. Teslim olanları Türkiye’ye gönderiyoruz.”
Mehmetçik adaya gitmeden Rum Birliklerinden birinin duvarında “Cesursan gel al” yazıyordu
Bugün ise
“CESURUM ! GELDİM ! ALDIM ! yazıyor.
Sabri Paşa’nın hatıraları umarım anlaşılmıştır.
Benden hatırlatması…