ŞANS

Sultanahmet'teki halıcı dükkânında işler çok durgundur. Yaz aylarında beklenen turistler çok az gelir.Halıcı dükkanında satışlar az olduğu için masrafları karşılamak çok zordur. Bir gün uzun boylu bir beyefendi gelir.Bilal,...

Sultanahmet'teki halıcı dükkânında işler çok durgundur. Yaz aylarında beklenen turistler çok az gelir.

Halıcı dükkanında satışlar az olduğu için masrafları karşılamak çok zordur. Bir gün uzun boylu bir beyefendi gelir.

Bilal, birkaç yabancı dil bildiği için patrondan önce koşar. Patron kulak misafiri olur. Rusça konuşurlar. Gelen Rus turistin adı İgor'dur.

Bilal'e halıların fiyatlarını sorar. Uzun uzun inceler birkaç tanesini beğenir. Patronun odasında çaylar içilir. İgor, halıları çok beğenmiştir ama, yanında yeterli parası yoktur.

Bunları adresime gönderin 15 gün sonra parasını havale edeceğim der. Patronun yüzü asılmıştır. Öyle ya, zaten işler durgun, bir de parası peşin verilmeden halıların gönderilmesi istenmektedir.

Bilal, İgor'u çok sevmiş, gönderelim be patron diye ısrar eder. Patronu, evlâdım biz bunlardan çok gördük der.

İgor, tartışmaları seyreder. Patronun halıları vermek istemediğini anlar. Bilal, gönderelim ödemezse ben öderim der. Patron, iyi düşün bak gönderirim ama, hiç acımam gözünün yaşına da bakmam keserim aylık ücretinden der.

Bilal, tamam der. İgor'dan adresi alır. İgor gidince verdiği adrese halıları gönderir. 15 gün geçmek bilmez. Günler saatlere bölünür, saatler dakikalara, dakikalar saniyelere...

15 gün sonra kapı açılır. İgor, tebessüm ederek elindeki çantası ile patronun odasına girer. Çantayı açar paraları patrona verir.

Bilal'e döner, haydi bakalım bundan sonra birlikteyiz. Patronunla vedalaş.

Bilal şaşkın bir şekilde nasıl yani anlamadım der. İgor, Bilal'in koluna girerek 15 gün önce güvendiğin bu adam seni şirketine transfer etti. Artık bundan sonra birlikteyiz. Şimdi İstanbul'un en güzel otellerinden birini alacağız. Görüşmelerimizde sen de bizimle olacaksın. Hem de otelin yeni Genel Müdürü olarak.

Bilal'in şaşkınlığı hala devam etmektedir. Anlatılanları rüya mı, gerçek mi diye düşünür. İstanbul'da o büyük oteli satın alırlar. Sonra Antalya'dan bir otel daha, daha sonra Bodrum'dan bir başka otel daha satın alırlar. Bütün bunları İgor ve Bilal birlikte yaparlar. (Dinlemeyi öğren bazı fırsatlar kapıyı hafif çalar. Jackson Brown)...

Halıdan çıkan şans, Bilal'in güven duygusunun sonucudur. Herkes güven duygusunda başarılı olamaz. Her insanın bir püf noktası vardır.

Güven ve sevgi birbirinden ayrılmayan ikilidir. Güven ve sevgi ortak çalışır. Bilal, turist İgor'u hem çok sevmiş, hem de ona çok güvenmiştir. Bilal, yüreğinin sesini dinlemiş, güvendiği için pişman olmamıştır.

Güven duygusu Bilal'e şans getirmiştir. Hiçbir zaman, dürüst olmaktan, iyilik yapmaktan yorulmamıştır. Her zaman kendisine bir hedef belirlemiş, plan yapıp bu doğrultuda çalışmıştır. Hayalleri ve hedefleri doğrultusunda karşısına çıkan hiç birşey Bilal'i durdurmamıştır. Dürüstlüğünden taviz vermemiştir.

Kendini hep sevdirmiş, gücünü kaybeder gibi olduğu her defasında kendi kendine defalarca hayatta kalabilirim demiş, bunu hep hayal etmiştir. Ümidini hiç yitirmeden hep yaratıcı düşünmüştür. Herkes, aynı şeye bakar ama farklı birşey görmek yaratıcılıktır.

Zihin gücünü çok iyi değerlendirdiği için, içinden çıkılması imkansız gibi görülen problemlere çözümler getirmiştir. Bu prensipleri sayesinde sıçramayı yapmasını sağlayacak fırsatları yakalamasına yardımcı olmuştur...

SAYGILARIMLA...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri