Anadolu ağızlarının genelinde olduğu gibi standart Türkiye Türkçesinin aksine Sarayönü ağzında ön seste ötümlüleşme hâkimdir. Ötümsüz /ç/, /f/, /k/, /ḳ/, /p/, /s/, /ş/, /t/ ünsüzlerinin sırayla ötümlü karşılıkları olan /c/, /v/, /g/, /ġ/, /b/, /z/, /j/, /d/ ünsüzlerine dönüşmelerine ötümlüleşme denmektedir. Ötümlüleşmeyi ön, iç ve son seste olmak üzere üç grupta değerlendirmek gerekir.
[1]Bu çalışmada Türkmenlerin ağızları incelenmiştir. Yörede yaşayan çeşitli yaş gruplarındaki kaynak şahıslardan derlenen metinlerden hareketle bölge ağzının fonetik ve morfolojik özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır.[2]
*Çalık : İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bezden yapılmış kenarları iğne oyası, mekik oyası, boncuk işlemeli oya ile işlenmiş başörtüsü, çember, yazma. Örnek : Gelin gız gayınnasına inne oyasından (iğne oyası), pek gıymatlı (kıymetli)"filize" oyayı örtünce gayınna gasım gasım gasıldı.
*Çona : Çoban yamağı, yardımcısı . Örnek : Eski Sarayönü düğünlerinde çona , arap devecinin arkasında gider, talbayla bahşiş toplardı.
*Ekmek salması : Kuzu arka butu, kuyruk yağı, tereyağı, tandır ekmeğinden yapılan nefis yöresel yemek. Örnek : Nenem (nine) gomşunun evine gavurmayı bişirdikten sonra bir sahanın içerisinde ekmek salması gönderdi.
*Galiyet : Düğünden bir gün önce gelin kızın çeyizinin damat evine bayanlar tarafından götürülmesi. Örnek : Irazziya'nın (Raziye) gızının galiyetinde amaan bi dürü getirmişler ağzım açık galdı.
*Ganeviçe : El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezin üzerine yapılan işleme. Örnek : Gızlar ciyizlerine (çeyiz) mutlaka garanfilli ganeviçeden garyola dakımı işlerlerdi.
*Gasılmak : Gururlanıp kasıntı bir davranış sergilemek. Örnek : Ne gasılıp oturun gıı? İyi ki oğlun sana Alamanya'dan dikiş makinesi getirmiş.
*Höyük : Çok eski yerleşme yerlerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş hali. Sarayönü'ndeki Höyükler : Başhüyük, Karatepe, Akdoğan Höyük, Konar Höyük, İbrahim dede Höyük, Pazar Höyük, Zengi Höyük, Gamel Höyük, İrıelik Höyük, Ladik Höyük, Ertuğrul Höyük, Çeşmelisebil Höyük, Kuyulusebil Höyük ve Kurşunlu Kale Höyük'tür. Örnek : Sarayönü ovası düzlükleri üzerinde görülen tek depeler(tepe) hep birer höyüktür.
*Kaza : Kaymakamlık, İlçe. Örnek : Sarayönü 1 Nisan 1959 tarihinde Gonya'nın 17. gazası oldu.
*Kerme : Hayvanların gübrelerinden yapılan bir çeşit kış yakacağı, tezek, mayız, yapma. Örnek : Gışın sobalarda odun yirine kerme yakılır, yakacak örtmesinde kermeler üst üste gayılırdı (kayılırdı).
*Köfe : Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepet, küfe. Örnek : Sabah serinliğinde bahçedeki ağaçlardan toplanan gayısılar köfelere toplanır, örtü ve hasırların üzerinde gurutulurdu.
*Sağdıç : Düğünde damatla geline yol gösteren, önderlik eden, evlilik konusunda bilgilendiren , genellikle damadın en yakın arkadaşı olan kişi. Örnek : Damat goltuktan çıktıktan sonra, sağdıç damadı evden çıkarır, akşama gadar arkadaşının evinde otururlar.
*Tolabası : 12. ve 13.yy arasında Haçlı ordusunun yağmasından kurtulmak için ahalinin yerleştiği, günümüzdeki Sarayönü ilçesinin yukarı mahallesinde bulunan, inlerin olduğu yerleşim yeri. Tolabası adı ile anılan bu inler o zamanlar hem sığınak, hem de mesken olarak kullanılmıştır.Büyük, konforlu, kullanışlı olduğu için saraya benzetilen bu inlerden dolayı ilçeye "Sarayini" denmiştir. Zamanla adı Sarayönü olmuştur. Örnek : Tolabası'ndaki inler günümüzde gapalı duruyor.
[1] KÜÇÜKBALLI, Fatih Numan-YASTI, Mehmet (2018). “Sarayönü Yörük ve Türkmen Ağızlarının Belirgin Dil Özellikleri”, Geçmişten günümüze “Sarayönü”-68, 30 Temmuz 2018 ,saat: 9:26
[2] ÇAL,Ahmet (2017),Beyşehir’in Huğlu Kasabasında Yaşayan Türkmenlerin Belirgin Ağız Özellikleri,DergiPark Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Arşiv Sayı 38,s.1-22