*Cızdırmak:Çizdirmek. Örnek: Gomşunun uşakları (çocukları) dün Kayalar’ın Ahmet’in arabasını cızdırmışlar.
*Dandik:Sıradan, gelişigüzel,bayağı,işe yaramaz. Örnek:Aldığı dandik ayakkabı su alıyormuş.
*Geme: Bir çeşit tarla faresi. Örnek: Benim torunlar gemenin deliğine , gemeyi çıkartmak için kovalarca su döktüler.
*Gerneşmek: Gerinmek,rahatlamak,gevşemek. Örnek:Uykusunu alan bebek, datlı datlı (tatlı-tatlı) gerneşiyor.
*Höslü:Köstebek. Örnek:Gıı Zübüde, höslücüye bi gidelim de,bizim İramazan’ın ayağındaki şişliği höslü kemikleri ile cızdırsın.
*Kakırdak: Kuyruk yağının eritilmesinden sonra,yağdan arınmış, oldukça lezzetli olan açık kahve renkli kısım. Örnek: Kakırdak, sabah kahvaltılarının vazgeçilmez, lezzetli yiyeceğidir.
*Müzmihal:Çok kötü durumda. Örnek: Gız Hacce ,gayınnana gittin mi?durumu müzmihalmiş.
*Pardı: Eski Sarayönü evlerinde ağaç, kamış ve hasırdan yapılan tavan. Örnek:Ak Gızım Nöriye,pardının tozunu ve toprağını bir pakla(temizle).Ak yavrıımm,bayram geliyor.
*Sapdeşen: Düvenle sapların dövüldüğü dönemde en altta kalan sürülmemiş sapları yüzeye çıkartan , düvenin arkasına takılan aparat. Örnek: Aamett şu sapdeşeni getir de düvenin arkasına katalım.
*Septirmek:Aralıklı olarak yağmak veya işemek:Örnek:İpiydir (epeydir,uzun zamandır)yağmur yağmadıydı da,bugün ıccık (biraz) septiriyor.
*Şapşak: Atların çektiği sap arabası. Örnek: Gızıım şapşak gelmiş, harman yirine şu azzığı götürüvir.
*Tınaz: Düvenle seçilmiş, daneleri içerisinde saman yığını. Örnek: Zekkiye gıı,yabayı babana götür, tınaz savuracak.
*Üleş: Ölmüş hayvan leşi. Örnek: Yukarı mahallede ölen köpeklerin üleşleri yiğir yiğir kokuyorlar (çok kötü kokuyorlar).
*Üleşmek:Bölüşmek,paylaşmak.Örnek: Anaları ölünce uşakları (çocukları),annelerinin sandıktaki ciyizlerini (çeyizlerini) üleştiler.
*Zifiri: Koyu. Örnek: Gıız Urkıya, alettirikler (elektrik) söndü, zifiri garanlıkta galagaldık.