Sarayönü TİGEM Gözlü Tarım İşletmesindeki 350 buzağının bakıldığı barınakta personel, hayvanların gelişimi için yoğun mesai harcıyor.
Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğü, tarla bitkileri üretiminin yanı sıra hayvancılık faaliyetleriyle de dikkati çekiyor. Damızlık yetiştiriciliğiyle beraber süt üretiminin de yapıldığı işletmede her hayvan yakından takip ediliyor, günlük süt üretimi ve öyküsü izleniyor.
Tesiste üst düzey tedbirler uygulanıyor
İşletmenin büyükbaşta geleceği olarak gördüğü buzağılara gösterdiği ilgi ise şaşırtıyor. Salgın tedbirlerinin işletmenin kurulduğu günden bu yana uygulandığı tesise gelen misafirlere biyogüvenlik tedbirleri kapsamında galoş ve baş dahil vücudu örtecek tulum giydiriliyor.
Dışarıdan olası hastalık riskinin taşınmasına karşın ziyaretçiler, dezenfektan ünitesinden geçirildikten sonra işletmeye alınıyor.
Büyükbaş tesisinden ayrılan 350 buzağının barındığı kreş, hayvanları soğuk ve rüzgardan korumak için perdeleme sistemiyle donatıldı. İki veterinerin gözetiminde bakım, besleme ve koruyucu tedavilerinin yapıldığı kreşte buzağılar, kaba yemin dışında sabah-akşam 38 derece sıcaklıktaki sütle besleniyor. Her hayvanın ayrı kulübesinin olduğu yerde, 70 günü dolduran buzağılar kreşin "sosyalleşme alanına" ayrılıyor.
Güvenlik tedbirleri tavizsiz uygulanıyor
İşletmenin Sığırcılık Tesisi Sorumlusu Fırat Ergen, biyogüvenlik tedbirlerine çok önem verdiklerini söyledi.
İşletmeye gelenlere yönelik salgın dönemindeki tedbirleri daha detaylı uyguladıklarını anlatan Ergen, "Olası hastalıkların işletmeyi etkilemesi endişesine karşı bunu üst düzeyde tutuyoruz. İşletmeye damızlık küçükbaş veya büyükbaş almak için gelen vatandaşlara bu tedbirleri uygulayarak, riskleri minimize etmeye çalışıyoruz. Bu konuda en küçük bir tavizi vermemiz mümkün değil. Üst düzey yetkililerimize bile bu protokolü uyguluyoruz." diye konuştu.
Buzağı kayıplarının önüne geçiliyor
Ergen, işletmede günlük doğumun gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Buradaki kreşte 350 buzağı var. Yıllık 1600 civarında damızlık buzağımız oluyor. Her gün tohumlama yaptığımız için günlük buzağı doğumu oluyor. Buzağılara sabah-akşam olmak üzere günde iki kez süt veriyoruz. İki veteriner hekimimiz var. Buzağılık dediğimiz bu alan işletme için çok önemli. Aralık ve mart aylarında çok kuru soğuk ve rüzgar olur. Bunu önlemek için ve hayvanlar üşümesin diye perdeleme sistemi yaptık. Buraya giren çalışanlara da biyogüvenlik tedbirleri uygulanır. Bu dönemde gerekli bakım, besleme, koruyucu tedaviyi uygulamazsanız buzağı kayıpları artar. Burada yıllık buzağı ölümü ikiyi geçmez. Buzağılara iyi bakamazsanız gelecekte et ve süt üretiminiz de iyi olmayacaktır. Annenin yavrusuna baktığı gibi buzağılarla ilgileniyoruz. Sabah akşam süt veriyor, yemini eksik etmiyoruz. Sütünü bile 38 derecede veriyoruz. Sütlerini sıcak tutuyoruz. Buna da özen gösteriyoruz ki herhangi bir sorunla karşılaşılmasın."