Haber takibinde ve yorum için bilgi derlememde en çok keyif aldığım ve heyecan duyduğum konuların başında yerli ve milli savunma sanayiimiz ile askerimizin başarıları gelir.
Aslında bu gurur ve heyecan millet olarak hepimizde var.
Biz asker milletiz deriz ya; belki de vatanımızı canımızdan çok seviyoruz ondandır diye düşünüyorum.
Mavi Vatanda Yunan’a destek için gelen Fransız Savaş Gemilerinin ardına bakmadan kaçışını izlerken, İstiklal Savaşı’nı yaşayan dedem rahmetlinin “Yedi düvel üzerimize geldi. Ama hepsini kovduk” sözleri aklıma gelince deniz aslanlarımızla nasıl gururlandım anlatamam.
Şimdi nereden çıktı bu diyenleriniz olabilir.
Bizde; askerimiz, polisimiz hep kalbimizdedir, aklımızdadır, duamızdadır
Emekli Albay Eray Güçlüer komutan anlatıyor.
“TCG Anadolu gemisine konuşlandırılması planlanan Bayraktar TB3 muharebe sahasını değiştirebilecek bir silahtır. Kalkış mesafesi 150 metre, TCG Anadolu'nun pist uzunluğuise 232 metredir. Bayraktar TB3 rahatça iniş kalkış yapabilir. Yaklaşık 300 km hıza, 8000 feet yüksekliğe çıkabiliyor vesaire ama bu öyle bir şey için yapıldı ki bütün muharebe sahasını değiştirebilecek bir silah sistemi."
Eray komutanın bu sözleri bile, bizdeki gururu tavan yapmaya yetti.
Ama devamı var
ABD menşeili bir kanalda Türk SİHA'ları için "Dünyadaki bütün savaş konseptini değiştirecek bir silah sistemi" sorusu üzerine Eraykomutanı daha bir dikkatle dinledim.
Neler mi söyledi?
Paylaşayım.
Her ülke, potansiyel savaş sistemleri üzerinden milli gücünü savaş konseptine uygun olarak tasarlar. Fakat TB3 öyle bir şey ki, bilinmez bir şey. Yani su üzerinde 2-3 metreden uçuyor. Radara yakalanmıyor, düşük süratte ve düşük irtifada radara yakalanmıyor ve üzerinde çok ölümcül silahlar var.
Bunlar özellikle zorlu hava şartlarında, karanlıkta çıkıp sessiz bir şekilde düşmanın derinliklerine düşman hiç göremeden sızıyorlar. Bakın daha kriz var ama savaş başlamamış, gergin ortam ve ne yapıyor. Diyelim ki Türkiye diplomatik yolların bittiğini ve savaşa kesin girileceğini anladı. Karşı tarafta hazırlanıyor bunu da görüyorsunuz. Artık savaşa karar verildi. Cumhurbaşkanı düğmeye bastı.
Bunlar havalanıyor ve cephe hattı değil, cephe hattının gerisine geçiyor. Daha savaş başlamadan düşman şunu görüyor. Ordunun geri bölgesindeki uçaklar vurulmuş, depolar yok edilmiş, akaryakıt istasyonları havaya uçmuş, bir bakmışlar ki birinci kademede düşman var ama arkası yok. İşte bu öyle bir şey
Suriye'de Esed yönetimi askerlerimizi şehit ettiği zaman Türkiye, Suriye'ye müdahale yaptı. 3 gün içerisinde bir tank alayı, yani 300'e yakın tank yok edildi. Bu ne demek biliyor musunuz. Bir ülkenin askeri ihtiyatıdır.Esed'le cephede daha mücadele başlamadan tank alayının yok edilmesidir.
Ukrayna-Rusya savaşında düşürülen hiçbir Bayraktar SİHA'sıyok. Ancak ABD ve İran SİHA'larından bir sürü düşürüldü.
Geçtiğimiz hafta Rus savaş uçakları tarafından yakıt dökülerek düşürülen 90 milyon dolarlık ABD SİHA'sını hatırlayın.ABD SİHA'ları komuta kontrol sistemiyle çalışabiliyor ancak. Boşaltılan yakıt o sisteme gelince off durumuna geçti ve düştü. Asıl mesele komuta kontrol sistemi yani merkezle bağlantısı koptu. O yüzden SİHA düştü. Bizimkileri neden düşüremiyorlar. Çünkü bizimkilerin komuta kontrol bağlantısı kopsa bile yapay zeka modülü sayesinde gittiği rotayı hafızasına aldığı için düşürülmesi imkansız. Ancak vurulması lazım.
Vuramıyorlarda. Çünkü çok hızlı.
SİHA'nın düşürülmesi hava savunma sistemleriyle de mümkün olamadığı için bizimkileri düşürmeleri imkansız.
Bu sözleri duyunca heyecanlanmamak, gururlanmamak elde mi?
Elimdeki su bardağını düşürmüşüm de haberim olmamış
Bu heyecan niye mi?
Benim ecdadım çok çekti de ondan.