Sultan Alpaslan Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansın açılışında konuşan Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Yörük, Kızıl Elma'nın Türklerin fetih arzularını sürekli olarak canlı tutan ve cihan hakimiyeti anlayışıyla birleşen bir sembol olduğunu belirtti. Yörük, "Türk boylarının batıya doğru süregeldiği bu yolculuk, Anadolu’nun Türkleşme süreciyle birleşerek tarihi bir gelişim gösterdi" dedi.
Türklerin geçmişiyle bugünü anlayabilmek için geçmişten gelen öğretilere dikkatlice bakmak gerektiğini vurgulayan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan Gündüz, "Araplar için Kabe, Romalılar için Roma dünyanın merkeziyse, Türkler için böyle bir merkez yoktur. Nasreddin Hoca’nın 'Dünyanın merkezi tam burası' sözü, dünyanın her yerinin merkez olabileceğini anlatan bir dünya görüşüdür" ifadelerini kullandı.
Türklerin İslamiyet’i kabulünün tarihi bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Gündüz, "Kızıl Elma, güneşin batışıyla ortaya çıkan ve elmaya benzeyen bir kırmızı ışık. Bu, Türk’ün zihninde somutlaşamasa da imgesel olarak canlanıyor. Kızıl Elma, tanımlanmış bir yer değil, fakat Türkler oraya ulaşmaya kararlıdır. Bu, ordunun psikolojik gücüyle alakalı bir durumdur" diye konuştu.
Programın sonunda öğrencilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Tufan Gündüz, kitabını da imzalayarak etkinliği tamamladı.