SOSYAL BÜTÜNLEŞME AÇISINDAN BAYRAMLARIMIZ

.

En eski çağlardan itibaren, bütün medeniyetlere mensup insanların ibadet etme, anma, eğlenme, kutlama gibi mevzulardan dolayı, çeşitli etkinlikler yaptıkları bilinmektedir. Biz, bu etkinliklerden “Milli ve Dini Bayramlar” mevzusunu ele alacağız. Bu konuyu Milli Birlik ve Beraberlik şuuru oluşturma ve Sosyal Bütünleşme yönüyle değerlendireceğiz.

Bayramlar, toplum yaşamında çok önem arz etmektedir. “Bayramlar, bir toplumda İdareci ve halk tabakasının bütünleşmesini sağlar1 (Abdülaziz Bey,2002,s.3) . Ayrıca bayramlar, sosyal statüler arasında farkı en aza indirgediği için, toplumu aşırı sınıflaşmanın olumsuz etkilerinden korur. Zengin ile fakirin bir araya gelmesini ve kucaklaşmasını sağlar.”

Şayet bir toplum, köklü adet ve törenlerini devam ettirmek istiyorsa, bu durum kutlama törenlerini daha da değerli kılar. Çünkü bu örf ve adetler, o milletin ilk ortaya çıkışından itibaren gelişimine, şan ve şerefinin yükselmesine yardım etmiştir. Toplum, bu adet ve törenleri, gözler önüne sermek çabasında ise kıymeti de ziyadeleşir.

Türklerde bayram kavramının ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak belli değildir. Bu kavramı ilk olarak Kaşgarlı Mahmud XI. Yüzyılda “Divan-ı Lügat’it Türk” adlı eserinde kullanmıştır. Kelimenin aslı “bedhrem” iken, Oğuzlar’da “beyrem” olmuş, zamanla değişime uğramış “bayram” adını almıştır2. (Atalay,1941, s.176)

Türkler, İslamiyet’i kabul ettiğinden beri, İslam Dini’nde olan iki bayramı, Allah’a şükür vesilesi olarak kutlamaktadır. Ramazan ve Kurban Bayramları, Milli Birlik ve Beraberlik şuuru içerisinde, Sosyal Bütünleşme ve Dayanışma’nın iç içe olduğu bayramlardır3. (Bolat,2007,s.24)

Diğer bir toplumsal unsur olan Törenler ise, toplumun önem verdiği olayları anmak veya kutlamak amacıyla yapılan etkinliklerdir. Milli Bayramlarımızda yapılan törenleri örnek olarak verebiliriz.

Bu bağlamda, dini ritüellerin, törenlerin işlevlerini şöyle sıralayabiliriz:

1-İbadetler, törenler manevi dünyayı anlatır.

2-Bireyleri toplumsallaştırır.

3-Toplumsal statüyü ayarlar.

4-Her yıl tekrarlanırlar. Toplumun kültürünü gelecek nesillere aktarırlar4. (Oğuz,1980 ,s.45)

Sosyal bir olgu olan Toplumsal Değişme, zaman geçtikçe Milli ve Dini Bayramlarımız’a da sirayet etmiş, farklılaşmalar meydana gelmiştir. Toplumsal Değişme’nin örf ve adetlerimiz üzerindeki olumsuz etkisi azaltılmazsa, Toplumsal Değişme, başta bayramlar olmak üzere, diğer örf ve adetlerimizi de örseleyecektir. Çünkü, küçüklerimizi sevmenin, büyüklerimize hürmet etmenin en yoğun olarak, coşkuyla yaşandığı bayramlarımız, örf ve adetlerimiz yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmaktadır.

Bu sebeple, Biz Türk Toplumu’nun bireyleri olarak bayramlar vasıtasıyla birbirimize kenetlenip, Milli Birlik ve Beraberlik şuuru içerisinde, Türk Kültürü çatısı altında bütünleşmeliyiz, bu kültürel yozlaşmaya dur demeliyiz. Son derece değerli olan Kültürel Mirasımız’ı gelecek nesillere aktarmak, en başta gelen görevlerimizdendir.

Vakit el ele, gönül gönüle, bütünleşme ve kenetlenme vaktidir.

KAYNAKÇA :

1-Abdülaziz Bey, Osmanlı Adet, Merasim ve Tabirleri, Yay. Haz. Prof. Dr. Kazım Arısan ,Duygu Arısan Güney, İstanbul, 2002, s.3

2-Kaşgarlı, Mahmud, Divan-ı Lügat’it-Türk, Çev. Besim Atalay, C.I. Ankara, 1939, s.263, 484; C.III. Ankara,1941, s.176

3-Bengül Salman Bolat,Milli Bayram Olgusu ve Türkiye’de Yapılan Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları (1923-1960), T.C. Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2007, s.24

4-Burhan Oğuz, Türkiye Halkının Kültür Kökenleri ,Tarım Hayvancılık, Meteoroloji, İstanbul, 1980, s.45

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri