Başkan Mustafa Sarıkamış yaptığı açıklamada; ”18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Soykırım Günüdür. 1944 yılında 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının kapıları çalınmaya başladı. Stalin askerleri, on beş dakika içinde hazırlanarak meydanlara toplanmalarını emrediyordu. Kadınlar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, hastalar, savaşamayacak durumda erkeklerden oluşan 423 bin Kırım Tatarı o gece Kırım’daki istasyonlardan hayvan vagonlarına istif edilerek vatanlarından sürüldü. Bu kara gün Kırım Tatarlarını yeryüzünden silme ve yok etme günüdür.
Kırım Tatarların vatanıdır. 1783 yılında başlayan sürgün aralıklarla devam etmiştir. En son 18 Mayıs 1944’te büyük soykırım yaşanmıştır. Halkıma evlerini terk etmeleri için 15 dakika süre verilmiş olup hayvan vagonlarına istifleme usulü şeklinde doldurulup Urallara, Sibirya’ya, Özbekistan’a sürülmüştür. Yolda vefat edenlerin defin edilmesine bile izin verilmeden vagonlardan aşağı atılarak tarihte insanlığın yüz karası bir tablo ortaya konmuştur. 1985 yılları itibariyle vatan Kırım’a dönüş başlamıştır. Kırım’da kurulu bulunan Parlamento tarafından her türlü işkenceye maruz kalan Kırım Tatarlarının evleri buldozerlerle yıkılmasına rağmen vatanları Kırım’a yerleşmişlerdir. Dünya tarihinde bir ilk yaşanmış, Kırım Tatarları yeniden vatanları Kırım’a yerleşirken her türlü zulme rağmen bir kurşun bile sıkmamış, Ruslarla sıcak çatışmaya girmemiş, bütün dünyaya hürriyet mücadelesinin demokratik şekilde de yapılabileceğinin örneğini vermişlerdir. Kırım’da etnik temizlik her an olur. Kırım Tatarlarının nüfusu yaklaşık 600 bin civarındadır. Bizim halkımızda silah yoktur. Kırım Tatar Türkleri silahlı mücadeleyi de kesinlikle reddetmektedir. 18 Mayıs 1944 tarihi insanlık tarihinin en büyük facialarından birinin tarihidir. Dünyanın en büyük soykırımlarından biridir.
Dünyanın en büyük hayvanı, insanlıktan nasibini almamış Stalin denen Rus devşirmesi Gürcü’nün insanlık kasabının yaptırdığı yok etme icraatlarının sadece bir tanesidir. Dünyanın en büyük soykırımlarından biri olmasına rağmen 18 Mayıs Kırım -Tatar Türklerinin Soykırım ve sürgünü demokratik geçinen hiç bir dünya ülkesi tarafından tanınmamıştır. Soykırımda birinci derece suçlu olan Rusya Kırım Tatar Türklerinden özür dilememiş, anavatanlarından Sürgün edilen Kırım Tatar Türklerinin anavatanlarına dönüşlerinde engeller çıkarmıştır. Rus işgali, Kırım’daki Türk İslam Medeniyeti açısından büyük yıkımların başlangıcı olmuştur saray, cami, medrese, kütüphane, han, hamam gibi maddi kültür mirası yok edilmiştir.
Sosyal ve kültürel hayat tahribata uğramış ve daha da vahimi bölge insanı öz vatanlarından koparılarak bilmedikleri coğrafyalara sürgün edilmiştir.” İsrail’in Gazze’de dünyanın gözü önünde yaptığı katliamlara, soykırıma varan saldırıları kınıyorum. “İşgalci İsrail ve onların taşeronları kutsallarımızı çiğniyor, değerlerimizi ayaklar altına alıyor, insanlığı katlediyor. Katil, alçak ve terörist İsrail, bilesin ki Kudüs İslam’ın olmazsa olmazıdır. Müslümanların gafletten uyanması gerekir. Zafer Müslümanların olacaktır.”