SP Sözcüsü Aydın; ‘Keşke biz yanılsaydık’

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı’nın Divan Toplantısı, parti il binasında yoğun katılımla yapıldı. Toplantıya Saadet Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Birol Aydın, Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam’ın ilçe başkanları, Milli Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) Temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Sarayönü İlçe Başkanı Ziya Tokgöz yanı sıra diğer ilçe başkanları da toplantıya katılım sağladı.

SP Nisan Ayı Divan Toplantısında konuşan parti sözcüsü Birol Aydın, 22 yıldır Saadet Partisi’nin söylediği her sözün doğru çıktığını belirterek, “Keşke biz yanılsaydık da ülke olarak bugünkü tablo ile yüzleşmeseydik. En basitinden asfalt ve betonun karın doyurmadığını gördük. Çok uyardık ama dinletemedik ” dedi

Aydın, Türkiye’nim son 1 yılda üç seçim yaşadığına dikkat çekerek “Önce milletvekillerinin, ardından Cumhurbaşkanının ve son olarak da belediye başkanlığı için sandık başına gittik. Geldiğimiz durum nedir? Tüm bu süreçlerin sonunda hangi noktadayız? Konya’nın ve Konyalı vatandaşlarımızın durumu 14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta nasıldı; 31 Mart 2024 ve sonrasında nasıl? Konyalı hemşerilerimiz hangi şartlar altında sandığa gitti, bugün hangi şartlar altında hayatını sürdürmektedir?

Tüm bu süreçler boyunca kimler neler söylediler, ne vaatler verildi? Gazetelerde, sosyal medyada neleri okudular? Sokaklarda, çarşı pazarlarda kimler, kimleri nelerle itham ettiler? Saadet Partimiz hangi haksız ithamlara maruz kaldı, hangi adaletsiz şartlarda yarıştı? Şimdi geldiğimiz nokta ne? Diye sordu

Tüm bu olup bitenler karşısında bir seçim maratonundan daha alınlarının akıyla çıktıklarını belirten Parti sözcüsü Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ve 2016’dan günümüze, Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun Genel Başkanlığı sürecinde yürüttüğümüz süreçte de bizler yine hep zor olanı seçtik. 2017 Referandumunda başlayarak, 2018 seçimlerinde, 2019’da, 2023’te ve 2024’te hep zor olanı seçtik. Kutuplaşmayı körüklemek ve bunun üzerinden oy devşirmek kolaydı; fakat zor olanı, toplumsal kutuplaşmanın önüne set çekmeyi tercih ettik. Adaletsizlikleri, hukuksuzlukları, yolsuzlukları görmemek kolaydı; fakat biz bunları dile getirmeyi, engel olmayı tercih ettik. Rejim değişikliğine ‘evet’ diyerek, sarayın nimetlerine ortak olmak en kolayıydı; fakat biz bir kez daha zor olanı seçtik. Unutmayalım, sandıklar açılınca ortaya çıkan grafikler sonuçtur. Bir de bu sonuçlara giden süreçler var. Saadet Partililer olarak şunu da gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki, tüm bu süreçlerden de biz alnımızın akıyla çıktık.

Öngörülerimiz, eleştirilerimiz ve tekliflerimizle, söylediklerimiz ve söylemediklerimizle her bir imtihandan alnımızın akıyla çıktık. 22 yıldır ekonomi politikalarına dair söylediklerimiz ortada ve işte bugünkü ekonominin hali de ortada. Maalesef haklı çıktık. Eğitimde, sağlıkta, tarım ve hayvancılıkta, sanayide halimiz ortada ve maalesef hep biz haklı çıktık.

Her seferinde büyümek başka, kalkınmak başka dedik; dinletemedik ve bugünkü halimiz ortada.”

KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ

Saadet Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili ayrıca şunları kaydetti: “Ahlaki ve manevi değerlerimizin tahrip edilişine dair kaygılarımız, söylediklerimiz ortada; işte bugünkü ahlaki ve manevi yozlaşma ortada! Dış politika konularına dair söylediklerimiz ortada. Irak’ın işgalinden itibaren yaşananlar ve son olarak bugün Gazze’de olup bitenler de ortada. Maalesef biz hep haklı çıktık. Maalesef diyorum, çünkü keşke biz yanılsaydık da bugünkü tablo ile yüzleşmeseydik.

Biz yanılsaydık, iktidar haklı çıksaydı da; ülke ve millet olarak keşke yüksek işsizlik, yüksek kur, yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek borçlanma sarmalına girmemiş olsaydık.

Keşke biz yanılsaydık da; asfalt ve beton karın doyurmuş olsaydı. Keşke biz yanılsaydık da; adalet sarayı adını verdikleri o koca koca binalardan adil kararlar çıkmış olsaydı.

Keşke biz yanılsaydık da; küreselciler BOP çerçevesinde adım adım coğrafyamızı işgal etmemiş olsalardı. Bu sebeptendir ki biz Saadet Partililer, her daim haklı çıkmanın hüznünü yaşadık, yaşıyoruz. Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Hem dünyada hem ülkemizde tüm dengelerin yeniden şekillendiği bir dönem başlıyor. Aktörler, politikalar, pozisyonlar değişiyor. Birileri bir kez daha dostlar ve düşmanlar kataloğunu güncelliyor.

Navigasyonların seslendirmesi var ya; hani ‘rota yeniden oluşturuldu’ diyor. Siyasette de son günlerde yeni yeni rotalar oluşturuluyor.

Bunun yanında bayat tartışmalar da ısıtılıp ısıtılıp millete servis ediliyor. İşte tam bu noktada Saadet Partimizin gösterdiği varlık, yeni dönemde söyleyecekleri, elde edeceği güç yine en önemli belirleyici faktör olacaktır.

2002’den beri ektik, 2017’den itibaren yoğun bir şekilde ektik ve artık ektiklerimizi toplayacağımız döneme girdik. Dünden bugüne Konya’da neler ektik, düşünün.

Yıllardır 81 ilimizin tamamında ne şartlar altında ektik, düşünün. Yeni dönemde ekemediğimiz yerleri de ekecek, verim alamadıklarımızı gözden geçirecek ve ektiklerimizi de biçeceğiz. Özeleştiri, özgüven ve özsaygı. Eksiklerimizi hep birlikte masaya yatırarak, bir özeleştiri yapacağız. Ancak eksikliklerimizi gözden geçirirken, özgüvenimizi ve özsaygımızı da asla yitirmeyeceğiz.

Her şeyi doğru yaptık demeyeceğiz, ancak her şeyi doğru yapma gayretinde olduğumuzu unutmayacağız. Rasyonellikten kopmadan, sağduyuyu yitirmeden hassasiyetle değerlendirmelerimizi yapacağız.

Yeni döneme dair istişarelerimizi titizlikle yapacak, sonra hep birlikte aynı inanç, azim ve kararlılıkla yola koyulacağız. Bakınız, iktidarıyla muhalefetiyle diğer siyasi partilerin tamamında taşlar yerinden oynadı. Fakat biz, 1 Nisan sabahından itibaren haftalık toplantılarımızı, aylık toplantılarımızı hem Genel Merkez hem de İl-İlçe teşkilatları olarak titizlikle devam ettiriyoruz. Bizi 22 yıldır ayakta tutan işte bu ruhtur! Konya’yı Konya yapan, seçimlerden 4 hafta sonra aynı ruhla bugün bu toplantıyı yapıyor olmaktır. Pazar günü 100-200 kilometre yol yapıp, bu toplantıya gelmektir bizi kurtaracak olan şey. Mahalle temsilcilerimizin, ilçe yöneticilerimizin, kadın ve gençlik kollarımızın tamamının ‘ne yapabiliriz’ sorusu üzerinde kafa yormasıdır bizi farklı kılan husus.

Yaşanabilir bir Türkiye’yi inşa etmek, Yeniden büyük Türkiye hedefimize ulaşmak ve ardından Yeni bir Dünya’yı kurmak için sırtlarımızdaki teri hiç kurutmadan koşmaya devam edeceğiz.”

TÜRKİYE’DE DENGELER DEĞİŞTİ

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam da, yerel seçimde çalışan tüm parti mensuplarına ve başkan adaylarına teşekkür ederek, konuşmasına başladı. Türkiye genelinde birtakım dengelerin değiştiğine vurgu yapan Başkan Saydam, iktidarın belediyelerde çoğunluğu kaybettiğini ifade etti. Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı olarak seçim sonuçlarının değerlendirmesini yaptıklarını dile getiren Saydam, “Bizim davamız, İslam‘dır. Gayemiz Allah’ın rızasını kazanmaktır. Hedefimiz nizamı hakim kılmaktır. Arzumuz tüm insanlığın huzurudur. Yolumuz cihattır, yolumuz ikna metodudur. insanlığın kurtuluşu ancak İslam ile mümkündür. İslam ise Allah yapısıdır, dolayısıyla mükemmeldir. Eksiklik ve fazlalık kabul etmez. Bu dava için çalışmak herkese de nasip olmaz. Bütün mesele bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğimizdir. Biz, Saadet Partisi teşkilatları olarak siyaseti niçin yaptığımızı, ne için çalıştığımızı biliyor ve buna göre hareket ediyoruz. Ülkenin, İslam coğrafyasının hali ortada. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) tıkır tıkır işliyor. Ekonomik olarak sıkıntılar çekiyoruz, insanlarımız bu ekonomik sıkıntılar altında eziliyor. Gazze’de zulüm devam ediyor. Biz, yolumuza devam ediyoruz. Davamızdan sapmadan, inancımızı yaşatacağız.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri