Erol yoksul bir ailenin çocuğudur. Okul giderlerini karşılamak için, kapı kapı dolaşarak küçük eşyalar satar.
O gün hiçbir şey satamaz. Karnı da çok acıkır. Bundan sonra çalacağı ilk kapıdan yiyecek istemeye karar verir.
Kapıyı açan sevimli genç bayanı görünce utanır, yiyecek yerine bir bardak su rica edebilir miyim der. Genç bayan çocuğun aç olabileceğini düşünerek kocaman bir bardak süt getirir.
Erol, sütü yavaş yavaş içtikten sonra, teşekkür ederim borcum ne kadar der. Genç bayan, borcunuz yok diyerek gülümseme ile devam eder. Annem, küçükken bize verdiğiniz için asla para almayın derdi.
Erol, küçük bir çocuğun nasıldım anne diye seslenişine aradığı güzel cevabı duyduğunu hissederek, çok teşekkürler yürekten teşekkür ederim der.
Erol, evin önünden ayrıldığı zaman kendisini yalnızca bedensel olarak değil, ruhsal olarak çok güçlü hisseder. Genç bayanın bakışları, güler yüzü, samimi ses tonundan çok etkilenir.
O anda başını güvenle dayamak istediği bir omuz gibi düşünerek tüm sızılarının geçtiğini anlar. Annesinin dizlerine yatınca saçlarını okşarken duyduğu huzuru hatırlar.
Açlığı geçmiş yaraları sarılmıştır. Yıllar sonra genç bayan çok ender rastlanan bir hastalığa yakalanır. O yöredeki doktorlar çaresiz kalınca hastalığı ile ilgili araştırma yapılması için genç bayanı şehre gönderirler.
Dr. olan Erol, konsültasyon yapması için çağrıldığı hastanın hangi kasabadan geldiğini duyunca çok heyecanlanır. Artık genç olmasa da yıllar önce kendisine güzel bakış, güler yüz, sevgiyle yaklaşan bayanı ilk gördüğü anda tanır.
Onu kurtarmak için elinden gelenin en iyisini yapar. Uzun süren tedaviden sonra bayan sağlığına kavuşur. Dr. Erol denetlemesi için önüne getirilen faturaya şöyle bir bakar, üstüne birşeyler yazarak zarfın içine koyup hasta bayanın odasına gönderir.
Bayan elleri titreyerek zarfı eline alır. Açmaya korkar. Hastane faturasını asla ödeyemeyeceğini düşündüğü için korku içinde zarfı açar. Faturaya iliştirilen not dikkatini çeker.
Kâğıtta hastane giderlerinin tamamı bir bardak süt karşılığında ödenmiştir. Yazısını okuyunca çok duygulanır. Kendisini çok iyi yetiştiren anne ve babası için dua etmeye başlar. Kapısını çalan kibar çocuğun aç olduğunu düşünerek istediği bir bardak su yerine, süt verdiğine sevinir.
Yıllar sonra kendisini sağlığa kavuşturan Dr. Erol'u bulup teşekkür etmek ister. Dr. Erol, o ilden ayrılmış başka ile gitmiştir. Hem Dr. Erol, hem hanım kavuşamazlar. Her ikisi de, kibarlık, samimi bakış, sevgi dolu sözleri unutamazlar.
Bayan vefat edince Dr. Erol bayanın mezarını ziyarete gider. Kendisine verilen bir bardak sütün o anda açlığını giderdiğini düşünerek yaşamı boyunca hep iyilik yapmak ister.
DOKUZ DÜŞÜNCE 1) Baktıklarında berrak görmeyi, 2) Dinlediklerinde iyi duymayı, 3) Görünüşleri bakımından sıcak olmayı, 4) Davranışlarında saygılı olmayı, 5) Konuşmalarında doğru olmayı, 6) İşlerinde ciddi olmayı, 7) Kuşkuya düştüklerinde soruları nasıl soracaklarını, 8) Öfkelendiklerinde sorunları, 9) Kazancı gördüklerinde adaleti düşünürler... KONFÜÇYÜS...
SAYGILARIMLA...