Sarayönü Süt Üreticileri Birliği, ilçenin hayvan varlığını ve süt üretimini arttırmak için çalışmalarına devam ediyor. İlçenin hayvancılık potansiyelini ve süt üretimini arttırmak için üreticilere 800'e yakın gebe büyükbaş hayvan getiren Süt Üreticileri Birliği, üretilen sütlerin en değerli şekilde pazarlanması için çaba gösteriyor.
Sarayönü Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Erdoğdu, Sarayönü'nde 4 bin civarında hayvan varlığı bulunduğunu ve günlük süt üretiminin 40 tona yakın olduğunu söyledi. Üreticilerin büyük emekleri sonucunda elde edilen sütlerin en yüksek değerde pazarlanabilmesi için çaba harcadıklarını Başkan Erdoğdu, "İlçemizde kurulan modern işletmelerde üretilen sütlerin kalitesi de arttı. AB standartlarında yüksek kaliteli süt üretiyoruz. Artık büyük çaplı işletmelerin ürettiği kaliteli sütler, daha fazla değer buluyor. Üye üreticilerimizin yanı sıra Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğümüzün sütünü de artık biz pazarlıyoruz. İki büyük firmaya ilçemizden günlük olarak 65 ton süt veriyoruz. Bu süt miktarının 25 tonunu Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nden direk Torku'ya pazarlıyoruz. Torku ilçemizden toplamda 50 ton süt alıyor. Eti'ye de 14 ton süt veriyoruz. İnşallah modern işletmelerimiz ve süt miktarımız her geçen gün daha da artacak. Süt üretiminde önemli bir merkez olma yolunda ilerliyoruz" dedi.
Modern tesisler artmalı
Ipard destekli modern tesislerin ilçedeki kaliteli süt üretim miktarına ciddi derecede katkı sağladığını kaydeden Erdoğdu, "Ipard destekli modern tesis sayılarının dada da artması gerekiyor. Artık devir soğuk süt zinciri devri. İlçemizde hijyenik süt işletmeciliği yapmak isteyenler için soğuk süt zincirinde güzel para var. Sıcak süt artık para etmiyor. Soğuk süt çok değerli. Bir ton süt kapasiteli büyük çiftlikler sütü ekstradan fazla para ediyor. 3, 5 hayvana bakma devri bitiyor artık. Böyle hayvancılık yapanların sattığı sıcak süt para etmiyor. Bu üreticilerimizin mağduriyetini görüyoruz ve üzülüyoruz" şeklinde konuştu.
Çözüm kaba yemde
İlçenin ekonomik olarak kalkınmasında hayvancılığın önemli bir rol alabileceğini ifade eden Erdoğdu, “Hayvancılığa sahip çıkmalıyız. Baktığımızda AB projeleri en fazla bizim ilçemize çıkıyor. Yer altı sularımız zengin ve tatlı. Konya ya yakınız. Dışarıdan insanlar gelip buradan yer alıp hayvancılığa başlıyor. AB yatırımlarından en çok pay alan bizim ilçemiz. Dışarıdan gelenler kadar bizimde hayvancılığa sarılmamız lazım. Kaba yem ihtiyacını kendimiz karşıladıktan sonra hayvancılık kolaylaşıyor. Kanola enerjisi ve proteini yüksek bir bitki. Ben kendim de üreticiyim. Tüm üreticilere de Kanola yı öneririm. Üreticilerimizin çoğunda 20-25 dekar sulanabilir bir arazi vardır. Hayvancılığın en önemli kuralı kaba yem ihtiyacını karşılayabilmek†dedi.