İstanbul Ticaret Borsası’nın düzenlediği ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’ toplantılarında bu ay süt sektörünün sorunları masaya yatırıldı. Toplantıda Ulusal Süt Konseyi temsilcisi Teoman Durukan, sektörün sorunlarının çözümü için koordinasyonun önemine dikkat çekerek, Ulusal Süt Konseyi çerçevesinde bir Süt Koordinasyon Kurulu oluşturulması gerektiğini söyledi.
Webinar ortamında gerçekleştirilen, “Tüm Yönleriyle Türkiye Süt Sektörü” başlıklı toplantıya, Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü (HAYGEM) Proje Geliştirme ve Altyapı Daire Başkanı Ahmet Özden, Ulusal Süt Konseyi Temsilcisi Teoman Durukan, İSTİB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Recep Salih Al ve İSTİB Yönetim Kurulu Üyesi Zülküf Kopuz konuşmacı olarak katıldı.
Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Gazeteci Celal Toprak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap yaptı. Ahmet Bülent Kasap konuşmasında, Borsa Meydanı toplantılarının önemine değinerek, “Gıda sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini tespit için çabamız bu toplantılarla sınırlı kalmıyor. Sorunların takipçisi oluyor, çözümü için çaba sarf ediyoruz” dedi.
“Süt Koordinasyon Kurulu oluşturulmalı”
Ulusal Süt Konseyi (USK) Temsilcisi Teoman Durukan, Türkiye’deki süt üretiminin çok az bir kısmının ihraç edildiğini hatırlatarak, “Dünya süt ticaretindeki payımız binde beş... Sanayicimiz üretiminin sadece yüzde 2,5’luk bir kısmını ihraç ediyor. İhracatın önemini tam olarak anlatamadık. Oysa bu konuda Turkish Labne gibi başarılı olduğumuz ürünler de var” dedi.
Süt konusunda politikaların belirlenmesi ve uygulanması sürecinde koordinasyonun önemine dikkat çeken Teoman Durukan, “Sütte üretimle ilgili konuları Tarım ve Orman Bakanlığı, ticaretle ilgili konuları ise Ticaret Bakanlığı ile görüşüyor, sorunlarımıza çözüm arıyoruz. Üretim ve ticaretin kesiştiği noktalarda ise bilhassa zorluklar oluyor. Bu nedenle Ulusal Süt Konseyi çerçevesinde bir Süt Koordinasyon Kurulu oluşturulmasının çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Böylece, sorunları eşgüdüm içinde tespit eder, daha sağlıklı çözümler bulabiliriz” şeklinde konuştu.
“Kalite ve proteini artırmak ana hedefimiz”
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü (HAYGEM) Proje Geliştirme ve Altyapı Daire Başkanı Ahmet Özden yaptığı konuşmada hayvancılıkta verimlilik ve kalite odaklı politikalar uyguladıklarını ifade ederek, “Birim hayvandan ne kadar fazla ürün alabiliriz, kalitesini nasıl artırabiliriz doğrultusunda çalışıyoruz. Süt üretiminde kalite ve proteini artırmak ana hedefimiz. Bunun için süt içeriğine göre protein ve kaliteyi artıranlara ek destek verilen bir sistem uygulamaya başladık. Daha kapsayıcı bir çalışma olarak da çiğ süt için bir eylem planı hazırlıyoruz. 2024-2025 yıllarını kapsayan süt eylem planının bir parçası da dış pazarlara açılma olacak. Dünya fuarlarında peynirleri tanıtmak için çalışacağız. Değerli ürünler ve ihracat sektörü büyütecektir. İhracatta da katma değerli ürünleri öne çıkarmak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Türk peynirleri dünyaya açılmalı”
Konuşmasında Türkiye’nin peynir varlığına dikkat çeken İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Recep Salih Al, “Daha önce yöresel olan Ezine peyniri, Trakya kaşarı gibi birçok ürünümüz ulusal pazarda yoğun olarak tüketiliyor. Bu ürünlerimizin uluslararası pazarda da ciddi şansları olduğunu düşünüyorum. Özellikle Ezine peynirini dünyaya açabilmemiz lazım. Desteklerin daha dikkatle verilmesi gerekiyor. Köylerdeki aile üreticilerinin korunması gerekiyor. Aynı zamanda da süt kalitemizi artırmalı, üretim alanlarını korumalıyız” dedi.
“Devlet, STK ve şirketler ortak hareket etmeli”
Süt sektöründe inovasyonun önemine değinen İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Üyesi Zülküf Kopuz ise küresel pazara açılma konusunda sektördeki tüm paydaşların ortak çalışması gerektiğine inandığını belirterek, “Birçok kıymetli ve güzel ürünlerimiz var. Bunları uluslararası pazara sokabiliriz. Uluslararası pazarda giderek daha çok ilgi gören Turkish Labne gibi ürünler geliştirmeliyiz. Tüm paydaşlar birlikte çalışmalı, politikalar üretmeliyiz. Özellikle katma değerli süt ürünlerini dünyaya satabilir hale gelmeliyiz. Bu süreçte devlet, sivil toplum kuruluşları ve şirketler ortak hareket etmeli” dedi.