Sarayönü Süt Üreticileri Birliği Başkanı Murat Ceran, Ulusal Süt Konseyi tarafından 13.5 TL olarak açıklanan çiğ süt satış tavsiye kararını değerlendirerek, “Geleneksel usulde hayvancılık yapan insanlar için bu rakamlara süt satmak iflas etmek anlamına gelmektedir” dedi.
Süt Birlik Başkanı Ceran’ın açıklamalarının satır başları şöyle;
Üreticinin yanındayız
Bizler hayvan sağlığı, halk sağlığı gıda güvenliği ve çevre sağlığı alanlarını da ilgilendiren gıda sektörünün önemli bir parçasıyız.
Mesleğimizin doğası gereği 7 gün 24 saat mesai mefhumu gözetmeksizin ilçede kasabada köyde sürekli toplumun ve halkın içindeyiz. Süt üreticilerimizle hayvan sahipleriyle adeta bir aile bağı kuran onların derdiyle dertlenen sevinçleriyle mutlu olan insanlardır. Biz aynı zamanda hem üretici hem de tüketiciyiz. Bu nedenledir ki halkın maddi manevi sorunlarını da yakından biliyoruz.
Üretici maliyet altında eziliyor
Son yıllarda giderek artan girdi maliyetleri nedeniyle zarar eden yıldırılan süt üreticilerinin sorunlarını da en iyi bizler biliyoruz. Ülkemizde uzun zamandır yeterli desteği alamayan özellikle aile tipi süt üreticilerinin gelecek kaygıları her geçen gün artmaktadır. Çiğ süt satış tavsiye fiyatı Ulusal süt konseyi tarafından 13,5 tl olarak açıklandı. Açıklanan bu fiyat sağılan hayvan sayısı 100 toplam hayvan sayısı 200 ve üzerinde olan işletmeler için bile “zarar edin” tavsiyesidir.
Bu fiyata süt satmak iflas etmek demek
Köylerimizde geleneksel usulde hayvancılık yapan aile tipi işletme olarak tabir ettiğimiz insanlar için ise bu rakamlara süt satmak 6 ay 1 sene içinde iflas etmek anlamına gelmektedir.
Türk köylüsünü tanımayan sahayı bilmeyen insanların masa başında yaptığı hesaplar çarşıya uymaz. Bir ineğin süt verimini hesap ederken “günde 30 lt süt veren bir inek 365 günde şu kadar süt verir ve 10 inekten doğan 10 buzağı 1 yıl sonra bu parayı eder gibi yanlış hesaplarla bu günlere gelinmiştir.
Her gün aynı verim olmaz
İneklerin canlı olduğunu, 365 gün sağılmadıklarını, sağıldıkları dönemde de hep aynı miktarda yüksek süt vermediklerini, hastalandıklarında kalıcı veya geçici süt verimlerinin durduğunu, her ineğin mutlaka yılda 1 defa doğurmadığı ve doğan her buzağının yaşamadığını bilmek gibi birçok gerçeklik var.
Köylü sektörün içinde kalmalı
Köylünün kendi ayakları üstünde duran patronsuz bir şekilde üretimin içinde kalması gerekmektedir. Kendisine biçilmek istenen fabrika işçiliği tarzında üretim yapma modelini benimsemeyeceği ve benimsememesi gerektiği karar mercileri tarafından da anlaşılmalıdır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün milletin efendisi olarak nitelediği Türk köylüsünün kıymeti bilinmeli köylüyü kalıba sokma çabalarından vazgeçilmelidir.