Türkiye'nin et ve süt üretiminde liderliği elinde bulunduran Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, üreticilerden kaynaklanmayan aşırı fiyat artışından şikayetçi.
Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, 13 bin üyesiyle ülkenin en büyük birliği ünvanını taşıyor.
Et ve süt piyasasında yaşananlardan en çok etkilenen üreticiler, yem fiyatlarındaki artışa artışa rağmen ayakta kalmaya çalışıyor.
Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, yaptığı açıklamada, ilde yıllık 1 milyon ton süt üretimi yapıldığını söyledi.
Üretici sayısı, süt ve et üretimiyle Konya'nın ülkede birinci sırada geldiğini anlatan Yıldız, sektördeki olumlu veya olumsuz her gelişmenin kendilerini birinci derecede etkilediğini dile getirdi.
Yıldız, üreticinin merkezinde bulunduğu süt sektörünün paydaşları arasında yem sanayisi ve süt ürünlerini işleyen fabrikaların yer aldığına işaret ederek, işletmelerin en büyük giderinin ise yem olduğunu vurguladı.
Yıl başından bugüne kadar yem fiyatlarındaki artışın yüzde 100'e ulaştığını ifade eden Yıldız, "Mücadelemiz yıl başında başlamıştı. O zaman sayın Bakana bunu arz etmiştik. Kilogramına 5 kuruşluk süt desteği, 12 kuruşa çıkarılmıştı. Örtülü bir yem desteği verilmişti. O günün şartlarında bu yetiyordu. Son geldiğimiz aşamada 6'ncı aya kadar yüzde 50 artış vardı. Son 2 aylık dönemde de yüzde 50'lik bir artış yaşandı." diye konuştu.
- "Ciddi şekilde inekler kesilmeye başladı"
Yıldız, üreticinin süt fiyatlarından canının yandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Yılın başında 1,40 liradan 1,53 liraya çıkan süt fiyatı, 15 Ağustos'ta 1,70 liraya çıktı ama bu bile üreticiye yansımadı. Üreticinin cebine yüzde 9'luk süt zammı yansımadan süt ürünlerinin raflarda yüzde 80 arttığını görüyoruz. Yem fiyatları yüzde 100 artarken süt yüzde 9, süt ürünlerinde ise yüzde 80'e varan artış var. Bu rakamlar sistemin sıkıntısını üreticinin çektiğinin en büyük göstergesi. Krizi yaşayan, hisseden daima üreticidir. Krizden çıkış yolu üretim deniliyor ama üreticinin bedelini ödediği, bunun altında ezildiği bir yöntem düşünülemez. Artık bunu yaşamaya başladık. Ciddi şekilde inekler kesilmeye başladı. Üretici zarar boyutu arttıkça hayvanlarını kestiriyor. Üretici, '3-5 liraya süt satayım' derdinde değil. 'Yaptığım işten zarar etmeyeyim' derdinde. Yem ve süt sanayisini kontrol edemediğinizde, süt ayak altına düşer ve inekler kesilir. Sektör bir bütündür ve özünde üretici vardır. Koruyamadığımız zaman üreticinin tek çıkış yolu hayvanlarını kesmektir. Başka yolu yok. Şu anda süt verimi düşük ve bazı sıkıntıları olan hayvanlar kesiliyor ama derinleştikçe işletmenin geleceği gebe hayvanlar da kesilecektir. Bunu geçmişte yaşadık. Gidişat da bu yönde."