Medine'nin havası yaramamış, zayıf düşmüşler,
Müslümanlar hakkında Kureyş'liler böyle demişler.
Rasülullah bu zannı, ortadan kaldırmak istetti,
Kâ'be'yi üç defa, heybetli koşarak, tavaf etti.
Müslümanlarda bu hareketi, aynen tekrar etmiş,
Bu gün halâ yapılan bu harekete, REMEL denmiş.
Kâ'be'yi usulu dairesinde, tavaf yaptılar,
Tavaftan sonra da, Safa ile Merve'ye çıktılar.
Safa ve Merve tepesinde, yedi kere koşmuşlar,
En sonunda kurbanları kesip, ihrâmdan çıkmışlar.
Ertesi gün, Rasülullah Kâ'be'nin içine girdi,
Hiçbir şeyden habersiz, içi putlarla dolu idi.
Öğle namazı vakti olmuş, insanlar abdest almış,
Bilâl tatlı gür sesiyle ezan okumuş, çınlatmış,
Âşina olmadığı bu sesi, Mekke dinliyordu,
Mekke ilk defa, böyle ezan sesi işitiyordu.
İkibin insan toplanmış, cemâate saf tutmuşlar,
Öğle namazını birlikte, cemâatle kılmışlar.
Anlaşma gereğince, Mekke'de tam üçgün kaldılar,
Eşine, dostuna, hısım, akrabaya uğradılar.
Kimi yedi yıl önce terkettiği, evi geziyor,
Kimi bırakıp gittiği, malı ve mülkü anıyor.
Kimi, Ensâr'lı kardeşlerine, bunlardan bahseder,
Hepsi sükûn ve üzüntü içinde, hareket eder.
Kureyş onların, edep ve saygısına hayran kalmış,
Tertemiz insanlar, abdest almış, namaz kılmış.
Duasını edip, birbirine saygı göstermişler,
Bütün müşrikler, onlar karşısında gıbte etmişler.
Rasül-i Ekrem, aralarında devamlı geziyor,
Candan bir sevgiyle,bütün herkezle sohbet ediyor.
Ne içki içip sarhoş olan, ne de suç işleyen var,
Kardeş havasında, mis gibi tertemiz müslümanlar.
Müşrikler, müslümanların bu ahvaline kapıldı,
Bazılarında müslüman olmak arzusu uyandı.
Dört-Beş ay sonra, fethedecekleri Mekke bu idi,
Ama şimdiden onların kalbini fethetmişlerdi.
Halid bin Velid, Amr bin As gibi, ileri gelenler,
Hemen müslüman olmuş, islâm saflarına girmişler.