Testinin içinde ne varsa dışarıya sızar (Mevlâna)
Güzel sözde, her zaman bereket vardır. DİL Zihnimizin aynası, aklın formudur. Akıl nasıl çalışıyorsa dile öyle yansır. ÜSLUP İnsanın kimliğidir. Karakterini, kişiliğini, seviyesini, ahlâkını ortaya koyar.
DİLİN varlık amacı anlaşabilmektir. Birlikte yaşamanın gereğidir. Aynı dili konuşurken anlaşamamanın sebebi, üslupsuzluktur. Farklı düşünce ve yaklaşımlar, inançlar doğaldır. Fikirlerin çarpışmasından, hakikatin ışığı doğar.
İTİRAZIN Dile dökülüş biçiminde hakaret, aşağılama, ötekileştirme, suçlama varsa, bu gayrı ahlâkidir. Tartışma bilmeyen, ötekine söz hakkı tanımayan bir toplum, hakikat ışığıyla buluşamaz.
DİL Kişinin aynasıdır. Üslup, insanın ta kendisidir. Akademik camiadan gelen üslupsuzluk, işin tuzu biberidir. İnsanların birbirlerine güzel sözlerle seslenmeleri çok önemlidir. Birbirimizi kötü lâkaplarla çağırmamalıyız.
GÜZEL SÖZ Her zaman bereketlidir. Güzel söz, güzel bir ağaç gibidir. Kökü sabit, dalı göktedir. Allahın izniyle her zaman yemişini verir. Kötü sözün kökü, yerin üzerinden koparılmış, yerinde durma ve tutunma imkanı kalmamıştır.
Allah sevgisi, tüm insanların taşımaları gereken bir duygudur. Nefsi yaratan, ona imtihan için, sınır tanımaz kötülüğünü ve bu kötülükten sakınmayı ilham eden kendisidir. Allah sevgisi, kişiyi her anında Allahın istediği gibi davranmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya sevk eder.
ALLAH Vefayı sever. Verdiği sözü tutmayan kişi, karşı tarafın hakkını ödeyemez. Sözünde durmayan, emanete de hıyanet eder. Komşusunu da unutur. Vefakârlığın en güzel örneklerini, Hz. Muhammedin hayatında görebiliriz. Hz. Muhammed, kendisini bir hafta emziren, (Ümmü Eymen'i), sütannesi (Halime'yi), sütkardeşi (Şeyma'yı), çocukluğunu yanında geçirdiği, Ebu Talib'in hanımı, (Fatıma'yı), ömrü boyunca unutmamış, her fırsatta ilgilenmiş, yardım etmiştir. En vefakâr insan örneğini göstermiştir.
DOĞRU SÖZ İmanın sesidir. Yalan her zaman felâkettir. SÖZ Kalbin ve gönlün her zaman tercümanıdır. Özün ve ruhun aynasıdır.
AİLEDE Güvenin zedelenmesinde, sevgi ve saygının azalmasında, yuvaların yıkılıp ocakların sönmesinde, en büyük sebep yine söze yalan karıştırmaktır. Hilesini süslü sözlerle, yalanla anlatanlar her zaman vicdan mahkumu olurlar. Yalan söyleyerek şaka yapılması bile, gönlü karartır, kalbi kirletir. Güzellik, yıllar içinde yıpranır. İyi beslenmiş ruh doruklara tırmanır. Acele edip koşmak yerine, tempolu ve ağır adımlarla, gitmek insanları hedefe daha çabuk ulaştırır. Sevgi, beynimizin tacı, yüreğimizin ilâcıdır. Nefret, sevgiden fazlaysa hatayı kendimizde aramalıyız. Nankörlük asla onulmaz bir yara gibidir. İnsanı insan yapan kendisidir. Güzellik kapıları, iyilik kale kapılarını bile açar.
İNSAN OLMAK Zordur. Buz üstünde kaymaya benzer. Başarması zordur. Yaptıklarımdan hiç pişmanlık duymuyorum diyenler, ya ileri derecede bencil, ya da kendileriyle yüzleşmekten korkan insanlardır. Ah!... aşağılık kompleksi en büyük katıl sensin. Bütün sosyal ve bedensel cinayetlerin, % 90 nedenisin.
EGOYU TATMİN ETEK İÇİN ÇABALAYANLAR...
Vah!... vah!... çok yazık.
Akılla irade barışsa ne güzel.
SEVGİSİZ insanların sevmesi çok zor. Sevgi oksijen gibidir. Seveni sevileni yaşatır. Dozunu iyi ayarlamalı. Yerinde övgüler, en iyi birer ödüldür. Cana can katar. Her gülen neşeli, her ağlayan dertli değildir. Her ikisinin de sahtesi vardır. Karşıdakini kandırdığını sanır, aslında kendisini kandırır. BEN demekle yol bitmez.
BİZ kavramı gelişmedikçe BEN DEMEK işe yaramaz. Hep kendisine yapılmasını isteyenler çabuk farkedilir.
BİR DÜNYA İSTERİZ Doğruluk üzerine dönen. Kibir, büyüklenme, sahtelikten uzak. NABIZ gibi atan, rüzgâr gibi esen, gerçek sevgiye yakın...
OYUNCAK etmişler sevmeyi, yalnızlık her yeri kaplamış... NEREDEN geldik, nereye gidiyoruz. Sonsuzluğun ötesinde... bir yudum hayattır yaşamak...
GÜZEL yaşamak... İYİ anılmak...
HAYIRLI Ramazanlar...
Saygılarımla...