Ben toprağım;
Kil kum silt su ve hava boşluklarından oluşturuldum, ama canlılığımı bitki artıkları anızlar yapraklar kısacası organik maddelere ve suya borçluyum. Bunlar benim yiyeceğim ve içeceğim.
Bünyemdeki küçük tarım hayvanları (Mikroorganizmalar) solucanlar ve böcekler bu organik maddeleri parçalar humus olarak bana verirler. Yine ölen hayvanlar ve onların dışkılarıda benim gıda kaynağım. Benim bir kaşıktaki canlı miktarım sizlerin tarih boyunca olan nüfusunuzdan daha fazladır.
Böylece milyar yıllarca çayırlık meralık alanlarda ormanlarda bozkırlarda sizlerin bana müdahale etmediğiz yerlerde gayet sağlıklı olarak yaşamımı devam ettiriyorum.
Kendi üzerimi örttüğüm büyük büyük ağaçlar çalılar yer örtücüler yani çeşit çeşit otlar yetiştirerek kendimi de güneş ışınlarından, yağmurdan, rüzgârdan korurum.
Sizlerin evler yapıp içine sığındığınız gibi.
Ve milyarlarca yıl kendimi böyle canlı ve verimli kıldım, öyle ki hem sizlere hem de diğer canlılara barınma ve gıda kaynağı oldum. Devasa büyüklükte ağaçlar büyüttüm onların yaprakları ve köklerindeki salgılarla daha çok beslenip bünyemi sağlıklı tuttum. Bu sayede yediğiniz gıdalar için gereken suyun % 90 ını bünyemde tuttum, akciğerlerinize oksijen sağlayan ormanları besledim. İçme suyunuzu karşıladım.
Ta ki Göbeklitepe ve Çatalhöyük te sizlerin başladığı yerleşik düzen ve tarıma başlamanız benim üzerimi karasaban dediğiniz ucu sivri ahşap ve metalle üzerimi çizerek buğday, arpa çavdar yetiştirmeye başladınız.
Böylece üzerimdeki deriyi yavaş yavaş sıyırmaya başladınız. Derimin daha da fazla bozulmasıyla sağlığımın bozulduğu yerlerde beni bırakarak daha sağlıklı verimli olduğum orman topraklarına çayırlara meralara saldırmaya başladınız.
Karasaban sağlığımı pek tehdit etmiyordu tabii ki , ama zamanla kulaklı pulluklarla beni ters yüz ederek bu yemeğim olan küçük tarım hayvanlarını güneşe maruz bırakarak öldürdünüz, besin ağımı parçaladınız,suyumu beni güneşe sererek kuruttunuz. Yine üzerime böcek, mantar, bakteri öldürücüleri pompalayıp hem benim yaşamımı hem de suyumu kirleterek kendi yaşantınızı tehlikeye attınız. Bana attığınız zehirler sizlere kısırlık erken ölüm ve kanser olarak geri döndü.
Yaşam kaynağım olan suyu, mikroorganizmaları öldürdünüz. Oysa hektarda %1 lik organik madde artışım benim bünyemde 170 ton daha fazladan su tutmamı sağlar ve daha çok karbon tutarım, canlılığım artar.
Şu anda Anadolu’da işlenen yerlerimde yüzde 90 sizin tarım yapmanız için sağlıklı ve verimli değilim artik çok hastayım ve komadayım. Ve bana suni olarak verdiğiniz gübre, hormon, kimyasallarla ve ilave suyla hayatımı bu serumlarla sentetik olarak yoğun bakımda geçiriyorum.
Ve sizler verimsiz alt tabakamda bir nevi suni besleyicilerle topraksız tarım yapıyorsunuz
Bu yüzden sizlere besleyiciliği düşük gıdalar verebiliyorum ve çok üzgünüm.
Artık ormanlarım yok olduğu için yağan yağışları kontrol edemiyorum
Suyla rüzgârla aşınıp taşınıyorum. Selleri yangınları iklim değişikliğini toz fırtınalarını kontrol edemez hale geldim.
Araştırmalar 2045 yılında gıdanızı % 40 daha az üretebileceğimi söylüyor.
Sağ olsunlar bu koma halimde bile dünya da ve Türkiye’de birçok kuruluşlar bünyemden örnekler alıp tahliller yaptırıp sağlığımla ilgileniyor.
Ama bu tarım sistemi böyle devam ederse doktorlar artık 60 yıllık bir ömrümün kaldığını söylüyorlar.
İklim zirveleri yapıp benim daha fazla karbon tutmamı ve eski sağlığıma kavuşmamı, küresel ısınmanın önüne geçmemi sağlamak için harekete geçtiler.
Ne olur siz çiftçiler de beni öldürmeden yok etmeden suyumu uçurmadan karasaban gibi beni çizerek işleyen aletlerle tarım yapın. (Azaltılmış toprak işleme veya Doğrudan Ekim)
Beni alt üst ederek işlemeyin fazla su verip canlılığımı bozup beni öldürmeyin. Ürün rotasyonlu ve benim yüzeyimi örten bitkilerle tarım yaparsanız şu anki tarımınıza göre karbonu % 8.5 oranında daha fazla tutarım ve azotu da % 12,8 oranında bünyemde tutarım.
Hayvanlarınızı kapalı ahırlarda tutmayın bırakın çayır meralarımda gezsinler onlar beni beslesin bende onlara daha fazla ot vereyim.(Bütüncül mera yönetimi)
Eski sağlığıma yeniden kavuşayım ki sizlere daha çok hizmet edeyim daha fazla ürünler yetiştirmenizi sağlayayım.
Dağlarımla derelerimle ovalarımla tertemiz akan sularımla kuşların canlıların ve sizlerin cıvıl cıvıl sağlıklı yaşadığı ortamı yeniden oluşturayım.
Unutmayın ben yok olursam gam yemem ama sizin için çok üzülürüm. Ana yüreği.
Sağlıcakla kalın Toprak anneniz.