Konya'da faaliyet gösteren Destegül Güzel Sanatlar Merkezinde, ebrunun yanı sıra hat ve tezhip eğitimi de alan öğrenciler, döndüklerinde inceliklerini öğrendikleri geleneksel sanatların yaygınlaştırılması için atölye açarak eğitim vermeyi hedefliyor.
Almanya'da imam-hatip olarak görev yapacak öğrenciler, bu görevin yanında hem Türkler hem de Almanlara bu sanatları öğretmeyi hedefliyor.
Ebru ve hat öğrencisi Ömer Ali Altunkaya, eğitimini tamamladıktan sonra Almanya'ya döneceğini, imamlık görevinin yanı sıra atölye açarak bu sanatları öğretmeyi istediğini söyledi.
Ebru sanatı ile Ankara’da bir sergide tanıştığını ve çok etkilendiğini anlatan Altunkaya, "Almanya'ya döndüğümüzde öncelikli hedefimiz kendi medeniyetimize ait bu sanatları, orada yaşayan Türk vatandaşlarına öğretmek. Fakat onun da ötesinde orada bulunan diğer yabancılara da öğretme ve tanıtma arzusundayız." dedi.
BU KEZ İŞ GÜCÜ DEĞİL SANAT İHRACI
Almanya'da yaşayan Türk toplumunun sadece iş gücü olarak algılanmasını doğru bulmadığını vurgulayan Altunkaya, şöyle devam etti:
"1960’lı yıllarda özellikle Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın farklı ülkelerine iş gücü olarak giden vatandaşlarımızın sanat yönü, medeniyetimizin içinden gelen bu sanat çizgisi biraz arka planda kaldı. Bunun için biz, unutulan veya şu an da pek ön planda olmayan bu geleneksel sanatlarımızı ön plana çıkarmayı amaçlıyoruz. İslam’ın bu sanat ve estetik yönünü, medeniyetimizin letafetini Almanya'da tanıtmak ve yaşatmak istiyoruz."
Altunkaya, geleneksel sanatları yerinde ve ustasından öğrenmenin önemine işaret ederek, "Ankara’da bize ders veren hocamız da Konya'daki bu merkezden mezundu. Şu anda hocamızın hocasından bu sanatları usulünce öğreniyoruz." ifadelerini kullandı.
SANATIN GÖNÜL DİLİYLE İNSANLARA ULAŞACAKLAR
Konya'da ebru ve tezhip öğrenen Talha Doğan ise sanatın ayrı bir gönül dili olduğunu, Almanya’da sadece Türklere değil oradaki bütün insanlara bu gönül diliyle ulaşmak istediğini dile getirdi.
Ebru sanatı ile ilk kez Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde açılan bir sergide tanışma fırsatı bulduğunu aktaran Doğan, şöyle konuştu:
"Sergiyi açan Nuran Öner hocamız bize özel ilgi gösterdi. Bizim ebruya yakın ilgimizi fark ettiğinde kursa yazılmamızı teklif etti. Biz de kursa yazıldık. Hocalarımızın önerisi ile ebrunun yanında tezhip de öğreniyorum. Eşim de hat sanatıyla ilgileniyor. Hedefimiz, buradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra Almanya’ya dönmek ve bu alanlarda faaliyetlerde bulunmak. Biz Almanya’da yaklaşık 50 seneden beri varlığımızı sürdürmekteyiz. Artık 3. ve 4. nesil olarak Almanya’da bulunuyoruz. Bu iş gücü algısından kopmak istediğimizi, geleneksel İslam sanatlarıyla ilgilenerek ve bu sanatları orada tanıtarak göstermek istiyoruz."
Merkezde ebru dersi veren Fatma Betül Koyuncu da Almanya'dan gelen öğrencilerinin çok başarılı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Öğrencilerimize 'neden ebru öğrenmek istiyorsunuz' diye sorduğumda, 'hocam geleneksel sanatlarımızı öğrenerek, bunları Avrupa'ya tanıtmak istiyoruz' dediler. Arkadaşlarımız burada ebru, hat ve tezhip dersi alıyor. Oldukça başarılılar. Niyet halis olunca akıbet de hayır olurmuş. Güzel işleri dünyaya duyuracaklar."