Uçak pencereleri genellikle üç katmandan oluşur: iç, orta ve dış katmanlar. Ancak dikkat çeken nokta, pencerenin alt kısmında bulunan küçük deliklerdir. Bu delikler, "nefes alma delikleri" veya "havalandırma delikleri" olarak bilinir ve uçakların önemli bir özelliğidir. Bu delikler, uçak içindeki basınç farkını dengelemek ve camın buharlaşmasını engellemek amacıyla tasarlanmıştır. Bazı yolcular, bu deliklerin riskli olup olmadığı konusunda endişe duyabilirler, ancak aslında bu delikler, uçak güvenliğini artıran bir mühendislik çözümüdür. Bu sayede, içerideki basınç dengelenir ve camın sağlamlığı korunur. Dolayısıyla, bu küçük delikler, uçak seyahati sırasında güvenliği artıran önemli detaylardır.
Bu katmanlar çoğu zaman akrilik malzemeden yapılır. En içteki katman, kendinden sonra gelen katmanı ve yolcuları korur; plastik bir kapak niteliğindedir. "Nefes alma deliği" ise ortadaki katmanda bulunur. Dıştaki katman ise uçağın dışındaki zorlu hava koşullarıyla baş eden son katmandır.
Standart bir yolcu uçağı kabinindeki basınç, deniz seviyesinden 2.500 metre yükseklikteki basınçla aynıdır (Bu yükseklik, Boeing 787 ve Airbus A350 tipi gelişmiş uçaklarda 1.800 metreye kadar çekilmiştir).
Uçak irtifa kazandıkça dışarıdaki ve kabindeki basınç azalmaya başlar. Kulaklarımızdaki o garip hissin nedeni de budur, iç basıncımızın etkisini hissederiz. Dışarıdaki basınç kabindeki basınca göre tabii ki çok daha düşüktür. İşte uçak pencerelerindeki 2. ve 3. katmanlar bu basınç arasında arayüz durumundadır. Bu güçlü farka direnecek kadar dayanıklı tasarlanır.
Gelelim küçük deliğin önemli işlevine:
Bu delik, 2. ve 3. katmanlar arasındaki basınçla kabindeki basıncı dengeler. Asıl basıncı dış katman sırtlanır, orta katmana çok fazla yük binmez. Bu ufak delik sayesinde bu mümkün olur.
Uçak normal seyir irtifasına yükseldiğinde bu deliğin etrafında buz kristalleri oluşmaya başlar.
Bunun nedeni ise kabindeki ılık havanın, soğuk pencere yüzeyiyle temas etmesidir. Bu iki katman arasında biriken nem, delikten tahliye edilir ve camların buğulanmaması, donmaması sağlanır. Aksi takdirde o şahane bulut manzaralarını izlemek mümkün olmazdı.
Peki çatlarsa ve içeriye hava sızarsa ne olur?
Böyle bir senaryoda, bu delikten sızan hava miktarı çok düşük olacağı için uçaktaki basınç dengeleme sistemi bu sorunun üstesinden gelecektir.
Özetle; çok önemi yokmuş gibi görünen bu küçük delik aslında uçakların olmazsa olmaz özelliklerinden biridir. (webtekno.com)