Osman bin Talha'yı Rasülullah yanına çağırdı,
Kâ'be-i Muazzama'nın anahtaları ondaydı.
Kâ'be kapısını açıp, içine girdikleri anda,
Peygamber ve meleklerin resmi vardı duvarında.
Hazret-i İbrahim, İsmail ve Hazret-i İsa'nın,
Resmini yapmış, doldurmuşlar üzerini duvarın.
Hazret-i İbrahim'in eline, fal oku vermişler,
Gerçeğe uymayan, uydurmaları tasvir etmişler.
Hazret-i İbrahim bunu hiç yapmaz,o müslümandı,
O, Tevhid dinin hadimiydi böyle şey olamazdı.
Melekler, güzel kadın halinde tasvir olunmuştu,
Oysa onlarda erkek ve dişilik, cinsiyet yoktu.
Kâ'be'ye birçok yerden,kıymetli hediye gelirmiş,
Bu tür hediyeler korunup, putlar imha edilmiş.
Kâ'be'de insana benzeyen,hubel diye put varmış,
Önünde yedi ok olan put, al yakuttan yapılmış.
Araplar bir iş yapmadan,bu oklarla fal bakarlar,
Çıkan fala göre hareket eder, işe başlarlar.
Artık, bu putların temizlenme zamanı gelmişti,
Rasülullah, üçyüz altmış kadar putu temizletti.
Putların en büyüğü olan hubel, yere serilmiş,
Kureyş uluları olayı, şaşkın şaşkın seyretmiş.
Parça parça atılmış çöplüğe, dünkü tanrılardan,
Tevhid dinin kaynağı Kâ'be,temizlenmiş putlardan.
Peygamber'in müezzini vardı, Bilâl Habeş diye,
Ezân okumaya başladı tatlı, yanık sesiyle.
Kâ'be'nin duvarına çıkmış, etrafı coşturuyor,
Kemâl-i aşkla nidâ edip, Mekke'yi inletiyor.
Gönlünde coşan iman dalgasını göğe yayıyor,
Allah'ü Ekber nidâlarıyla, Mekke çalkalanıyor.
Lâ ilâhe illallah sedâsı, göğe yükseliyor,
Bütün Mekke halkı,kulak kesilmiş bunu dinliyor.
Bazı müşrikler de kendini tutamayıp çıldırdı,
Ebu Cehl'in kızı Cüveyriye öfkeden haykırdı.
Babam Hişâm'ın oğlu Amr,ne iyiki ölmüş gitmiş,
Ne bahtiyarmış ki, Bilâl'in sesini işitmemiş,
Buna benzer bir sözde,Hâlis bin Hişam söylemişti,
Keşke bende ölseydim,bu günü görmezdim demişti.
Beytullah'ı âbidler, sa'citler için fethetmişti,
Putları kırdıktan sonra, kendileri tavaf etti.
Müslümanlar Kâ'be'ye toplanmış,hınca hınç doluydu,
Rasül-i Ekrem, meşhur Fetih hutbasini okudu.