Hastaneden gelen açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Hasan Hüseyin Tavukçu, prostat kanserinde erken teşhisin önemine değinerek, 40 yaşını geçmiş tüm erkeklerin PSA kan tahlili ve prostat muayenesi yaptırması gerektiğine vurgu yaptı.
PSA kan tahlilinin yüksek çıkması durumunda tahlilin mutlaka tekrarlanması gerektiğini kaydeden Tavukçu, şu ifadeleri kullandı:
"PSA testi yüksek çıkarsa ve prostat muayenesinde anormal bulgu saptanırsa prostat MR görüntülenmeli. MR görüntülemesinde kanser yönünde şüpheli lezyon saptananlara, PSA testi yüksek olanlara ve prostat muayenesinde anormal bulgu rastlananlara mutlaka prostat iğne biyopsisi yapılmalı. Prostat biyopsisi hastanın özelliklerine göre ve prostat MR bulgularına göre transrektal (makat içinden) veya transperineal (ciltten) yapılır. Biyopsi sonrası enfeksiyon riskini azaltmak için transperineal prostat biyopsisi öneriyoruz."
"Hastalar aynı gün taburcu olabiliyor"
Doç. Dr. Hasan Hüseyin Tavukçu, prostat MR'ın, hem biyopsiye karar verme hem de olası bir cerrahi planlama açısından kullanıldığını belirterek, "MR sonucunda kanser şüphesi tespit edilen lezyonlara MR-USG füzyon biyopsisi denilen odaklanmış veya hedeflenmiş biyopsi yöntemi yapılır." değerlendirmesini yaptı.
Perineal prostat MR-USG füzyon biyopsisinin genel veya lokal anestezi yöntemiyle yapıldığını ve hastaların aynı gün taburcu olduğunu aktaran Tavukçu, "Hangi yöntemin uygulanacağına doktorunuzun önerisi ve hastanın tercihi ile karar verilir. MR-USG Füzyon biyopsisi ileri bir teknoloji olduğu için maliyeti de daha yüksektir." ifadelerine yer verdi.