Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Zafer Atbaşı, ortopedi ve travmatoloji hastalıklarında özellikle kas-tendon bileşkelerinde hasarlanan bölgeler için kullanılan proloterapi ile vücuttaki iyileştirici hücreleri o bölgeye tekrar çağırdıklarını ve hücrelerin hasarlı bölgeyi onarmaya başladığını, yöntemin vücudun kendisini yenilemesini sağlayan bir sistem olduğunu bildirdi.
Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Zafer Atbaşı, söz konusu tedavi yönteminin, fizik tedaviye destek olduğunu, hasarlı dokuları iyileştirerek vücudun kendi kendini onarmasını sağladığını belirtti.
Hastada, cerrahi gerektirmeyecek kadar bir yırtık varsa ancak bu yırtık iyileşmiyor ve ameliyat da gerekmiyorsa, bu hastaların iyileşmelerine destek olmak için proloterapiye başvurabileceklerini aktaran Atbaşı, proloterapiye gerek duyulmasına neden olan sürecin ise vücudun kendini onarmayı ihmal etmesiyle başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"İşte proliteratif tedavi tam da bu noktada devreye giriyor. Vücut hasarlanan dokuyu belli bir süre onarmaya çalışıyor, bir süre sonra ise onarmayı bırakıyor. Hasarlı bölge, yarı hasarlı ya da tam hasarlı olarak kalıyor. Proliteratif tedavi ile vücuda tekrar o bölgenin hasarlı olduğunu hatırlatarak vücuttaki iyileştirici hücreleri o bölgeye tekrar çağırıyorsunuz ve hücreler tekrar onarmaya başlıyor. Kısaca, proloterapi ile vücutta onarım mekanizması başlatılıyor. Omuz yaralanmaları, topuk dikeni, tenisçi dirseği, bel ve boyun fıtıkları gibi pek çok rahatsızlıkta bağ dokunun iyileşmesi için proloterapi uygulanabilir. Proloterapi ile vücuttaki iyileştirici hücreleri o bölgeye tekrar çağırıyoruz ve hücreler hasarlı bölgeyi onarmaya başlıyor. Tedavi ile vücutta onarım mekanizması başlatılıyor. Proloterapi vücudun kendisini yenilemesini sağlayan bir sistem."
- "Proloterapi seansları, doku iyileşene kadar devam eder"
Doç. Dr. Atbaşı, proloterapinin enjeksiyon yöntemiyle uygulandığını ve enjeksiyonun içinde zararlı maddelerin olmadığını, yöntemin serumlardan ve lokal anestezik maddelerden oluştuğunu belirterek, tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Proloterapi seansları, doku iyileşene kadar devam eder. Proloterapinin kaç seans devam edeceği hasarın durumuna, vücudun o bölgeyi iyileştirme potansiyeline göre değişir. Seansların devamına da hastanın şikayetlerine göre karar verilir. Hasta, şikayetinin geçtiğini bildirene ve hastalığına göre uygulanabilir. Seansın ne kadar süreceği hastanın iyileşme sürecine göre değişmektedir."
Proloterapi öncesi ve sonrasında da dikkat edilmesi gereken önemli noktalar olduğuna işaret eden Atbaşı, enjeksiyon yapılmadan önce hastaların antiinflamatuvar ilaçlar kullanmamaları gerektiğini, bu dönemde "parasetamol" denilen ilaçların kullanılabildiğini anlattı.
Atbaşı, enjeksiyon yapıldığı gün ve ertesi gün çok ağır spor yapılmamasını tavsiye ederek, "Proloterapi enjeksiyonları sonrasında enflamasyonu yani iltihabı azaltmak adına işlem yapılan bölgeye sıcak uygulanmasını öneriyoruz." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Zafer Atbaşı, enjeksiyon sonrası 1-2 gün ağrı olabileceğini belirterek, hastaların endişe etmemesi gerektiğini, bu ağrılardan sonra iyileşme sürecinin başladığını bildirdi. (AA)