İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Gezi Parkı davası kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmettiği ve 2022 yılının Nisan ayından itibaren tutuklu bulunan Can Atalay hakkında yargıdaki kaos her geçen gün giderek artıyor.
Anayasa Mahkemesinin tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında tahliye kararlarını uygulamayan Yargıtay, dün Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Yagıtay’ın suç duyurusunun ardından hukukçular ve bazı siyasiler duruma tepki gösterirken, karar AKP’de ikiye bölünmeye neden oldu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı suç duyurusu haberinden sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda içinde olunan durum hakkında ‘Çok yazık’ ifadesini kullanarak şu yorumu yaptı:
“Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.”
AKP Grup Başkanvekili ve eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de Hayati Yazıcı gibi durumu eleştirerek yargıdaki durumun endişe verici olduğunu şu şekilde ifade etti:
“Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir.
Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir.
Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir.”
AKP Artvin Milletvekili Faruk Çelik’te, üzerinde çokça konuşulan AYM üyeleri hakkında suç duyurusu yapılmasını ‘Devlet düzen ister, düzen de hukuk’ sözleri ile şu şekilde eleştirdi:
“Maalesef Yargıda, Çatı ile Çatı katı arasında bir çekişme var. Çatının kararlarını beğenmeyebiliriz, karşı çıkar hatta kendi içimizde isyan da edebiliriz. Tıpkı geçmişteki 367 kararında olduğu gibi.
Ancak, sorunları hukuk içinde çözme makamlarını çözümün değil de anlamsız kavgaların adresi yaparsanız, şu soruya muhatap olursunuz: Meşru çözümlerin adresi neresi olacak?
Devlet düzen ister, düzen de hukuk”
AKP eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’da duruma sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi.
AYM’nin kararlarını eleştirmenin ayrı olduğunu ama kararlarına uymamanın aykırı bir durum olduğunu dile getiren Tayyar’ın açıklaması şu şekilde:
“AYM’nin kararını eleştirmek/yanlış bulmak ayrı, karara uymamak ayrıdır.
Eleştirebilir, yanlış bulabilirsiniz ama uymamazlık edemezsiniz. Anayasa hükmü açık, karar bağlayıcıdır.
Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin AYM kararına ‘uymama’ iradesi, hukuki değildir.
Kaldı ki AYM’nin benzer mahiyetteki Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven hakkındaki ‘hak ihlali’ kararına uyulmuştu.
AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu ise garabettir.
Yargı eliyle hortlatılan bu tür hukuk dışı uygulamalar askeri vesayet dönemini hatırlatıyor, çok üzücü.”