Gelen gideni aratırmış.
Bu yeni gelen yıl inşallah bir önceki yılı aratmaz.
Öncelikle bütün okurlarımızın yeni yılını kutluyorum. 2020 yılının ve bundan sonra göreceğimiz yılların hepimize öncelikle sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Her yeni yıla yeni umutlarla başlarız. Umarım ki bu yeni yıl umutlarımızın gerçekleştiği içinde bulunduğumuz ekonomik durumun düzeldiği ve bizlere yeni umutlar vaad eden bir yıl olur.
***
Son iki yıl hepimiz için zor bir yıl oldu. Yeni umutlarla ve iyi dileklerle başlamış olduğumuz yıllarda büyük bir ekonomik kriz yaşadık. Bir çoğumuz iki katı fakirleşsekte kimileri de bu krizden dahi kazançlı çıkmasını bildi.
Ne garip bir durum ki bankalarda mevduatı olanlar daha çok zengileşirken bu ekonomik kriz orta direk ve ekonomik olarak alt tabakada olanları daha da fakirleştirdi.
***
Sosyal çöküntü, kadın cinayetleri, intiharlar vs. son yıllarda yaşadığımız olumsuzlukların yine başında gelen diğer konular.
Orta Doğu kaynayan bir kazan.
Başta Suriye’deki iç savaş olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan olumsuzluklar da ülkemizi ve dolayısıyla da bizleri elbette ki olumsuz etkiledi.
ABD ve Rusya’nın tehditleri ve yaptırımları ile doğru düzgün bir dış politika uygulayamadık. Şimdi İran ve Libya’da yaşanacaklar bizleri nasıl etkileyecek hep birlikte bekleyip göreceğiz
***
Bütün bu olumsuzluklara rağmen bizlerin yapabileceği umut etmekten başka bir şey de kalmamıştır.
Evet umut ediyorum ki artık bu yeni yıl bütün sorunların bittiği, insanlarımızın yarın ne olacağız endişesi taşımadığı bir yıl olur.
Umut ediyoruz çünkü umutsuz yaşanmıyor. Yaşadığımız bütün sıkıntılara rağmen içimizdeki ümit ışıkları kaybolduğu zaman işte asıl tehlike oradadır.
***
Asgari yaşam...
Yeni asgari ücret belirlendi.
İşçi sendikalarının “kabul etmiyoruz” diyerek masadan kalkmasıyla birlikte işveren temsilcileri ve hükümet kanadının kararıyla yeni asgari ücret 2 bin 324 Tl olarak belirlendi.
Bu rakam açlık sınırı olarak açıklanan 2 bin 578 Tl ‘nin hatta devletin kurumu olan TÜİK’in açıkladığı asgari yaşam için açıklamış olduğu rakamların altında oldu.
Hayırlı olsun. Harca harca bitmez doğrusu.
***
İşçi sendikaları bu pazarlıkta ne kadar samimi idi doğrusu bilemiyorum ama şahsi fikrim artık sendikalarında siyasallaştığı, etkisizleştiği ve göstermelik kaldıkları yönünde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmeler sonlanmadan yaptığı “sürpriz göndermesi” sonrasında “işçimizi enflasyona ezdirmeyecek bir rakam tespit edilmiştir” diyerek hayal kırıklığı yaşatsa da Çalışma Bakanı Zehra Selçuk başta bu rakamın çok üzerine çıkılmayacağı sinyalini vermişti zaten.
Ücret kadar işçi istihdamı da çok önemli diyen bakan aslında ülkenin gerçeğini de ifade ediyordu.
Gerçek olan şu ki son yıllarda ülkemize gelen 3,5 milyonluk Suriyeli göçmen ile birlikte işsizlik oranımız daha da artmıştır. Kalifiye eleman çalıştırmayan işletmeler artık sigortasız ve ucuz işçilik nedeniyle mültecileri tercih ediyor.
***
İşte asıl çözüm bulunması gereken konu da tam budur.
Elbette ki hem asgari ücret işçinin asgari yaşam şartlarını karşılayacak kadar olmalı, hem de istihdamı korumalı.
Bunun çözümü nasıl olacak derseniz işte o da hükümetin sorunu.
En basit çözüm de asgari ücret üzerindeki ağır vergi yükünün ve sigorta prim oranlarının düşürülmesidir.
İşçi ve işverenlerden özveri bekleyen Devlette üzerine düşeni yapmalıdır.