Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), bireylerin dikkatini sürdürme, dürtü kontrolü ve hiperaktivite gibi davranışları etkileyen nörogelişimsel bir rahatsızlık olup, genellikle çocukluk döneminde teşhis edilir. Ancak son yıllarda, özellikle 2020'den itibaren DEHB tanısı koyulan bireylerin sayısında belirgin bir artış gözlemleniyor. Uzmanlar, DEHB'nin sadece çocuklarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda yetişkinlerde de giderek daha fazla görülmeye başladığını belirtiyor.
"Uzun Süredir Yetişkin DEHB Verisi Yoktu, Ama Artık Yaygınlaşıyor"
Son araştırmalar, ABD’de 15 milyondan fazla yetişkinin DEHB tanısı aldığını ve bu sayının hızla arttığını ortaya koyuyor. Benzer bir durum, ülkemiz de dahil olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde de gözlemleniyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nden Angelika Claussen, son iki yıl içinde yapılan DEHB değerlendirmelerinin iki katına çıktığını ifade ediyor: "Uzun bir süre yetişkinlere yönelik DEHB verilerine sahip değildik, ama şimdi bu durum çok yaygınlaştı," diyerek artan durumu vurguluyor.
DEHB’li Yetişkinlerin Yaşam Süresi Sağlıklı Bireylerden Daha Kısa
Yeni yapılan bir araştırma, DEHB tanısı almış yetişkinlerin yaşam süresinin, sağlıklı bireylere kıyasla önemli ölçüde daha kısa olduğunu ortaya koydu. British Journal of Psychiatry’de yayımlanan çalışmada, DEHB tanısı konmuş yaklaşık 30 bin bireyin yaşam süresi, 300 bin sağlıklı bireyle karşılaştırıldı. Sonuçlar, DEHB'li kadınların ortalama dokuz, erkeklerin ise yedi yıl daha az yaşadığını gösteriyor.
Araştırmalar ayrıca, DEHB'li bireylerin sigara içme, alkol tüketme gibi bağımlılık davranışlarına daha yatkın olduğunu ve bunun sağlık risklerini artırdığını belirtiyor. University College London’da klinik psikoloji profesörü olan Josh Stott, DEHB’li bireylerin ruhsal sağlık sorunları ve intihar oranlarının daha yüksek olduğunu ifade ediyor.
DEHB’nin Artışındaki Temel Nedenler
DEHB'nin son yıllarda artış göstermesinin bazı belirgin sebepleri var. Toplumda farkındalık arttıkça, geçmişte "yaramaz çocuk" veya "tembel öğrenci" olarak tanımlananlar artık DEHB tanısı alabiliyor. Ayrıca, eğitimdeki yoğun çalışma temposu ve zorlu eğitim sistemleri çocuklarda DEHB belirtilerini tetikleyebiliyor. Yetişkinler arasında da benzer durumlar söz konusu; iş hayatındaki stres, dikkat dağınıklığı ve dijital cihazların aşırı kullanımı DEHB'nin yetişkinlerde daha fazla görülmesine neden oluyor.
DEHB’nin Cinsiyetler Arasındaki Farklılıkları
Araştırmalar, DEHB tanısı almış çocukların büyük çoğunluğunun ergenlik ve yetişkinlik döneminde de belirtiler göstermeye devam ettiğini ortaya koyuyor. Erkeklerde DEHB daha yaygın, kızlara oranla 3-5 kat daha fazla görülüyor. DEHB, genellikle dikkat, dürtüsellik, hiperaktivite ve zamanlama ile ilgili zorluklar yaratırken, zamanla hiperaktivite ve dürtüsellikte azalma görülebiliyor. Bu, bireylerin yaşamını etkileyen önemli bir faktör.
DEHB’nin Yaşam Süresine Etkisi
British Journal of Psychiatry’de yayımlanan bir araştırmaya göre, DEHB’li bireylerin yaşam süresi, sağlıklı bireylerden 4,5 ile 9 yıl arasında daha kısa. Erkeklerde bu fark 4,5 yıl, kadınlarda ise 6,5 ila 11 yıl arasında değişiyor. DEHB'li bireylerin, akranlarına göre daha yüksek intihar eğilimi ve suç işleme riski taşıdığı biliniyor. Araştırmalar, DEHB'li bireylerin yaşam sürelerinin, normal bireylere kıyasla daha kısa olduğunu gösteriyor. Ancak, her DEHB'li birey bu tür zorluklarla karşılaşmaz; bu durum kişisel deneyimlere, çevresel faktörlere ve sosyal etkileşimlere bağlı olarak değişir.
DEHB Tanısı Nasıl Konuluyor?
DEHB tanısı, psikiyatrik değerlendirmeler ve psikologlar tarafından yapılan dikkat testleriyle konur. Aileden ve öğretmenden alınan bilgiler de değerlendirilir. DEHB belirtileri arasında dikkat dağınıklığı, dürtüsellik, ani ve düşüncesiz davranışlar, sık sık unutkanlık, sıkılan ve verilen talimatları yerine getirmekte zorlanan bireyler bulunur.
DEHB İlaçlarının Yan Etkileri
DEHB tedavisinde, genellikle ilaç kullanımı gündeme gelir. Ancak, ilaçların yan etkileri her bireyde farklı olabilir. Eğer yan etkiler ortaya çıkarsa, uzman bir doktora başvurulmalıdır. Tedavi, çocuğun veya yetişkinin ihtiyaçlarına göre belirlenir.