Ekonomik krizin günden güne derinleşmesiyle üst üste gelen zamlardan bunalan vatandaşlar, “Zam üstüne zam geliyor. Gelirimiz eriyor. Bu gidişe derhal bir son verilmeli. Halkın sesi duyulmalı” diyor.
Son dönemde başta temel gıda maddeleri olmak üzere vatandaşın ihtiyaç duyduğu pek çok kalemde üst üste yapılan zamlar vatandaşın belini büktü.
Hayat şartlarının ağırlaştığını vurgulayan vatandaşlar, milletvekillerini ve yöneticilerini sorunlarına çare olmaya davet etti. Geçim kaygılarının ve dertlerinin anlaşılması için vekillerin kendilerini sokaktaki vatandaşın, asgari ücretlinin, emeklinin yerine koyması ve empati yapması gerektiğini söyleyen vatandaşlar, “Sahada yeteri kadar vatandaşların derdine derman olan, sorunları dinleyen, vatandaşın, esnafın, asgari ücretlinin derdini dinleyen vekil göremiyoruz. Ancak TBMM’de ellerini kaldırıp, indirmesini biliyorlar. Bu mantık doğru değil. Bir vekil sahada sürekli olmalı. Sahadan aldıklarını da meclise yansıtmalı” ifadelerine yer verdi.
“Seçim zamanı değil, geçim zamanı da sahada olun”
Ev başta olmak üzere dükkân kiralarının çok yüksek olduğunu savunan esnaf ve vatandaşlar, “Türkiye şartlarında geçinmek neredeyse mucize haline geldi. Ya çok zengin olacaksın ya fakir. Yani bunun ortası yok. Gelir dağılımında adaletsizlikler var. İşçi kesiminin refah seviyesi çok düşük. Her geçen gün yeni zamlar meydana geliyor ve buda yaşamı adeta imkânsız hale getiriyor. Buradan tüm vekillere sesleniyoruz. Sadece seçim zamanı değil, sürekli sahada olun.” dediler.
“Asgari ücret eridi”
Asgari ücretin gelen zamlardan ötürü eridiğini ve yetmediğini ifade eden Murat Piliç, “Ekmeğe, doğal gaza, ay çiçeğine, benzine, mazota sürekli zam geliyor. Gıda sektöründe sebze ve meyveleri ucuza yiyemiyoruz. Domates, biber, patlıcan, patates aklına ne gelirse pahalı. Her şey ateş pahası oldu. Bunu önlemek için üretimin daha çok olması lazım ama onda maalesef kıtlık çekiyoruz. Şu şartlarda asgari ücret en az 4000-4500 bandında olması lazım. Yoksa geçim çok zor. Devletten beklentimiz bu yönde. Sadece vekiller değil işçilerde para kazanmalı.” diye konuştu.
“Köylere destek şart”
Hayvancılık ve tarımla uğraşan 60 yaşındaki Yusuf Piliç ise, özellikle yem fiyatlarının çok yüksek olduğunu ve bu sorunun acil çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Köylerin neredeyse bitme noktasına geldiğini vurgulayan Piliç, “Daha önce 3 defa destek için başvuru yaptım ama herhangi bir dönüş olmadı. Çünkü bu destekleri genelde yandaşlar alıyor ya da kendileri alıyor. Yem fiyatları çok yüksek olduğu için hayvancılık mesleği bitme noktasına gelecek. Bizde malımıza bakmak zorundayız. Yem çuval fiyatlarından milletvekillerinin haberi var mı?” ifadelerini kullandı.
“Emekli maaşı ile geçinilmez”
64 yaşındaki emekli Sami Kaya ise 2 bin 800 lira emekli maaşı aldığını ve bunun günümüz şartlarında yetmediğini söyledi. Vekillerin çok yüksek maaş aldığını ve bunun düşürüp emekliler ve işçilere yansıtılması gerektiğini savunan Kaya, “Allah’tan köyde yaşıyorum. Yoksa şehir merkezinde 2 bin 800 liraya geçinmek çok zor. Vekiller köye gelip dert tasa dinliyor mu? Çoğu maalesef cebini doldurma peşinde. Keşke emekli maaşımız 4 bin lira olsa” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Çiftçiler bel kemiği”
1959 doğumlu ve çiftçilikle uğraşan Hanifi Şen ise çiftçilere sahip çıkılması gerektiğini dile getirdi. Mazot, gübre, yem gibi şeylere sürekli zam geldiğini ve bunun kendilerini aşırı derecede zorladığını kaydeden çiftçi Şen, “Çiftçilik aslında kutsal bir meslek. Çünkü biz olmasak, üretim olmaz. Çiftçiler, işçiler, bu ülkenin bel kemiği. Bu yüzden acil zamların önüne geçmek gerekiyor. Evet dünyada bir kıtlık söz konusu ama bunu anca birlik beraberlik içerisinde çözebiliriz. Burada fırsatçılara prim verilmemeli. Açıklanan kuraklık desteği primleri de yatırılmadı. Çoğu çiftçi gübre kullanmadı bu sene. Vekillerin bir an önce sahaya inip sorunları yerinde tepsi etmesi lazım. Hepimizi gerçekten çok zor günler bekliyor.” dedi.