‘Asgari ücret, yaşam maliyetlerine göre belirlenmeli’

Tüm Türkiye'nin merakla beklediği milyonlarca çalışanı ilgilendiren 2023 asgari ücret için görüşmeler başladı.

Geçtiğimiz hafta ilk toplantısı yapılan görüşmelerin ikinci toplantısı 14 Aralık’ta olacak. Gerçekleştirilecek üçüncü toplantının ardından 2023 asgari ücret zammı belirlenecek. Asgari ücret zammının aralık ayının son haftası itibariyle açıklanması bekleniyor.

2023 yılı için belirlenecek asgari ücret merakla beklenirken, asgari ücretle çalışanlar TÜİK verilerine göre yüzde 80’i aşan piyasalarda ise geçen yıla göre fiyatların üçe katladığı bir dönemde asgari ücretin 10 bin liranın altında olmaması gerektiğini savunuyor.

İşçi sendikaları da, asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin temel ihtiyacını karşılayacak seviyede belirlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

İşveren ise asıl sorunun piyasalardaki yüksek enflasyon ve istikrarsızlık olduğunu belirtip, kayıt dışı bir ekonominin olmaması için SGK primlerinin sabit tutulması ve işçiye verilecek zammın bir kısmının devlet tarafından karşılanması gerektiğini savunuyor.

Bakan Bilgin: Enflasyona Ezdirmeyeceğiz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, 2023'te geçerli olacak yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında, Türkiye genelindeki küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeleri de kapsayacak araştırma yaptıklarını belirterek, çalışanların enflasyona ezdirmeyeceklerini ancak, hayali değil gerçekçi bir rakam üzerinde durduklarını söyledi.

‘Asgari ücret, yaşam maliyetlerine göre belirlenmeli’

Türk- İş Konya İl Temsilcisi Abdülkadir Tamak, ekonomik krizin yaşandığı dönemlerde çalışanın alım gücünü kaybettiğine dikkat çekerek yaşam maliyetlerine göre asgari ücretin düzenlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Tamak, “Bu tip ekonomik krizlerde her zaman çalışan, alım gücünü kaybeder. Türk-İş Sendikası olarak bizim asgari ücretle ilgili kriterimiz, bir kişinin aylık yaşama maliyeti olan rakamdır. Türk- İş Sendikası yaşam maliyetlerini her ay açıklıyor; asgari ücretlerin en azından bu düzeye getirilmesi gerek.

2022 yılında 2 kez asgari ücrete zam yapıldı. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı bu gibi dönemlerde yılda 2 kere asgari ücretin tespit edilmesi gerekir.” dedi.

İşverenlerin en büyük giderlerinden birinin personel ücretleri olduğuna dikkat çeken Tamak, ücret belirlenirken işverenin de unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Tamak, “Özellikle özel sektörde asgari ücret, işverenin giderlerinde etken bir husus. Onların da çalışanlarına karşı sıkıntı yaşamaması için bu ücreti sağlayan işverenlere de destek verilmesi gerekiyor. Bu konuda kredi ve destek gibi ödemelerini de işverenler adına hükümetimizden bekliyoruz.” dedi.

Piyasalara güven ve istikrar gelmeli

Yimar AVM işletme sahibi Nafi Yiğit, “Mesele asgari ücrete yapılacak olan zam değil aslında. Mesele piyasanın dengelenmesi.  Asgari ücrete zam geldiği an ürünlere de zam gelirse bir anlamı yok. İşveren olarak yeni belirlenecek olan asgari ücret üzerinden çalışanlarımıza ödeme yapabilmemiz için devletimizin SGK primlerine zam yapmaması ve her çalışana en az 1000 lira destek vermesi gerekir.

Dediğim gibi önemli olan asgari ücrette meblağ değil, alım gücüdür. Vatandaşlarımızın alım gücü artarsa işverenin eli de o kadar rahatlar.” şeklinde konuştu.

10 bin TL’nin altı kurtarmaz!

Asgari Ücrete 2022 yılında iki kez zam yapıldı. Ocak ayında yapılan % 50'lik zammın ardından1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, brüt 6 bin 471 TL, net 5 bin 500,35 TL olarak belirlendi. Böylece, 2022 Ocak dönemine göre net asgari ücrette yaklaşık yüzde 30 oranında artış yapıldı.

Ancak yapılan zam zam hayat pahalılığı karşısında 5 ayda eridi.

“Açıklanacak asgari ücrette 10 bin TL’nin altı kurtarmaz” diyen asgari ücretli bir işçi şunları söylüyor: “Ücretlerimiz enflasyon oranında iyileştirilmesini istiyoruz. TÜİK’i göre yüzde 85 enflasyon var. Piyasa enflasyonu ise çok daha fazla. Sendikaların açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırları ortada.  Bütün bunlar dikkate alındığında açıklanacak asgari ücretin en az 10 bin TL olması gerekiyor.”