Astımınızla sağlıklı yaşayabilirsiniz
Sarayönü İlçe Sağlık Müdür Vekili Dr. Elif Uzar, çocuklarda en sık görülen kronik hastalıkların başında “Astım” hastalığının geldiğini belirtti.
Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğunu kaydeden Dr. Uzar, "Ülkemizde yaklaşık her 12-13 yetişkinden biri, Çocuklarda ise her 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astım hastalığı görülme sıklığı yıllar içinde artış gösteriyor.
Astım, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler ile seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu düz kaslarının kasılması ve yine aynı zamanda hava yolu duvarının şişmesidir.
Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Belirtilerden bazen hepsi bazen sadece bir tanesi görülebilir." dedi.
Belirtilerinden bahseden Uzar, "Genellikle çocuklarda tekrar eden öksürük, hırıltı nefes darlığı, geceleri ve sabah kalktığında öksürme, koşma ve ağlama sonrası öksürük, nezle ve gribin uzun sürmesi, göğse inmesi, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi sorunlar, çok sık hastalanma ve çok sık antibiyotik kullanımı gibi belirtiler astımı düşündürür. Genellikle çocuklarda besin alerjilerini astım takip eder. Dolayısıyla besin alerjili çocukların yakın takibi önemlidir.” şeklinde konuştu.
Nöbetleri tetikleyen faktörler
Dr. Elif Uzar astım için en önemli iki risk faktöründen birinin genetik yatkınlık, bir diğerinin ise çevresel etkiler olduğunu söyledi. Anne, baba ya da yakınlarının alerjik hastalıklara ya da astım hastalığına sahip olmasının, çocuklarda en önemli risk faktörü olduğunu anlatan Uzar, alerjenlerin, tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarının, sigara dumanının, iç ve dış ortam hava kirliliğinin, beslenme tarzının çevresel risk faktörlerini oluşturduğunu belirtti. Uzar, ayrıca virüs enfeksiyonlarının (soğuk algınlığı, grip), üst solunum yolu hastalıklarının (anjin, bademcik, kafa sinüslerinde, burun ve burun arkası iltihaplarının), alerjenlerin (ev tozlarının, küflerin, evcil hayvanların, hamam böceklerinin ve çiçek tozlarının), mevsim değişiklerinin, ağlamanın, stresin astım nöbetlerini tetiklediğini vurguladı.
Astım tedavi edilebilir
Dr. Elif Uzar astımın tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirterek şöyle konuştu: “En iyi tedavi astım yapan faktörlerin iyi belirlenmesi ve bunlardan korunma yollarının iyi bilinmesidir. Korunma yapılmasına rağmen şikâyetler oluyorsa bazı ilaç tedavilerine ihtiyaç vardır.
Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü¨ ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç¸ tedavisi ile astımlılar is¸ ve okul dâhil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Alerjik astımda en kalıcı tedavilerden biride alerjik olunan maddeye karsı yapılan aşı tedavileridir.
Alerjik astımın tedavisindeki en etkili yol aşılama yöntemidir ve bu yöntemle hastalıktan kurtulmak mümkündür. Alerji aşıları, astımın gidişatını değiştirebilme potansiyeline sahip tek tedavidir. Mümkün olduğunca erken başlanmalıdır. Çünkü alerji aşıları dışındaki tedavilerin hiçbiri hastalığın vücuttan atılmasını sağlamaz, sadece mevcut yangının seviyesini azaltır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.